House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 "Sadece" Sona

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Sona
3.Sınıf Çaylak / Karanlık Kız
3.Sınıf Çaylak / Karanlık Kız
Sona


En Belirgin Özelliği : Gülümsemesi ve giydiği ilginç kıyafetler
Kediniz : Yumy,Cadı
Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 21/01/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 94
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

"Sadece" Sona Empty
MesajKonu: "Sadece" Sona   "Sadece" Sona I_icon_minitimeCuma Ocak 22, 2010 5:48 pm

Sona eline zorla tutuşturulmuş olan telefonunun ekranına son bir kez daha baktı.Hala mesaj gelmemişti!Müfettiş Thomas'ın mesaj atmasını bekliyordu tam yarım saattir!..Onlara yardım etmişti o uyuşturucu şebekesini çökertmek için.Tam üç haftasını vermişti onlara ve bu üç haftada gerçekten çok yorulmuştu.Şimdi ödül zamanıydı.Sona son kez orta çağ eşyalarını satan o mağazaya girecek,etrafı kolaçan edecek ve ödülünü alıp kayıplara karışacaktı polisler gelmeden önce...Telefonun ekranı birden parladığında Sona sevinçle gülümseyerek yatağından kalktı.Üstünde pijama vardı.Pijamanın da altında bacaklarına,kalçasına,kollarına ve göğüslerinin üst kısmına geçirdiği küçük halkalar vardı.Sona onlara hiç dokunmadan halkaları büyüttü şu ucubece (!) yeteneğiyle.Halkalar Sona'nın vücudunu saran bir zırha dönüşmüştü artık.Sona aynadan kendisine baktı ve küçük ama tehlikeli bir şekilde gülümsedi kendine engel olamayarak.Daha sonra da zırhına uyan bir maske alıp taktı ve odasının penceresinden,yani üçüncü kattan, kendini aşağı bırakıp koşmaya başladı...
Uzun süredir izlediği bu dükkana üçüncü girişiydi Sona'nın.İçeri girer girmez etrafa bir göz attı ve havayı derince içine çekti...Ahhh evet!Uyuşturucunun kokusunu alabiliyordu...Şirin bir gülümsemeyle tezgahtara yaklaştı.
"Ahh merhaba ben şu kılıçlara bakmak istiyordum da!"
Tezgahtar Sona'nın gösterdiği yöne doğru yöneldiğinde Sona Müfettiş Thomas'a bir mesaj attı.Ardından da cevabını aldı.Oradan çıkması için yedi dakikası vardı.Sona yine gülümsedi sinsice.
"Hımm.Peki şuradakilere de bakabilir miyim?Biraz şekilli bir şeyler istiyorum da!"
Adam gözlerini devirerek tekrar Sona'nın gösterdiği yöne doğru yöneldi.Sona o sırada içinden dakikalarını sayıyordu...Adam silahları getirdi ve Sona incelemeye koyuldu.Ahh!İçlerinden iki tanesine bayılmıştı!Bir tanesi dünyaya düşen bir meteor taşından yapılmıştı.Siyah renkliydi ve alevli işlemeleri vardı.Sapı da sanki yakmayan bir ateş gibi parlıyordu.Diğerinin ise sapı çok farklıydı ve insanın eline hemen oturuyordu.Keskinliği yerindeydi ve insanın gözünü alabilecek bir parlaklıktaydı...Sona kocaman gülümsedi ama vahşi bir gülümsemeyle...Zaman dolmuştu...
"Hımm...İşte bu üçü mükemmel!"dedi ve elinde kılıçlarla kapıya doğru koşmaya başladı.O sırada kılıçları küçültüp boynundaki çantaya attı...Kapıda iki tane görevli vardı ve içeriden bir yerden çıkan üç kişi de Sona'ya doğru koşuyordu.Sona ellerini hafifçe salladı ve bilekliklerine küçülterek sıkıştırdığı bıçakların eline düşmesini sağladı daha sonrada parmaklarının arasına alarak büyüttü.Bir elindekileri önündeki görevlilerden birine fırlattı,diğer elindekileri de arkaya dönmeden arkadaki görevlilerin hızını kesmek için arkaya fırlattı.Öndeki görevlinin,bıçakların zehrinin etkisiyle bayılıp yere düşmesi Sona'nın işine gelmişti çünkü arkasındaki görevli de ona takılmıştı.Sona yere düşen görevlilerin üstüne bastı ve koşarak dükkandan çıktı.Bir ara sokağa dalmıştı ki siren sesleri duyuldu.Gelmişlerdi!Sona arkasını dönüp baktığında peşindeki üç kişinin yakalandığını gördü.Gülümseyerek önüne döndü ve karanlık sokakta evine doğru yürümeye başladı...
Birden olduğu yerde durdu.Birisi onu takip ediyordu!Kendi türünden birisi...
Tamam kimsen dışarı çık!"
Sona'nın sağındaki ıslak,yeşil duvara sabitlenmiş merdivenin altından bir karaltı çıkıp Sona'nın önüne geldi.Sona sinirle karşısındaki çocuğa baktı.
"Anlaşılan yine işe çıkmışsın zırhlı çatlak."
"Bu seni hiç ilgilendirmez kuş kafa!"
"Sen tam bir şapşalsın bunu biliyorsun değil mi!"
"Beni kendinle karıştırma çöplükte kokmuş muz kabuğu!"
Çocuk gülerek gözlerini yere devirdi...Sona ve Joseph tam yirmi sekiz yıldır tanışıyorlardı.Aslında ikisi de on dokuzundan fazla göstermiyorlardı.Bunun nedeni ikisininde vampir olmalarıydı!Sona vampir avlamaya başladıktan sonra bu ikili uzun süre önce ayrılmak zorunda kalmıştı.Joseph bu yüzden,soylu ailesinin baskısıyla, Sona'nın yanından ayrılmak zorunda kalmıştı da denebilir.Ama uzun arayışlar sonrası Joseph Sona'yı tekrar bulmuş ve yanında bitmiştir.
"Bazen senin bir bayan olduğuna inanamıyorum biliyor musun!Seni otlakta büyümüş çelik yığını!"
"Seninde bayanlara karşı pek terbiyeli olduğun söylenemez çığırtkan beyaz maymun!"
Joseph bir kahkaha atmamak için yanaklarını ısırıyor gibiydi.Evet bu sataşmaları ikisi de çok seviyordu...Joseph Sona'ya doğru ilerleyince Sona'da bir adım geriledi.Onunla fazla yakın mesafede bulunmak sinirlerini bozuyordu.Ya da başka bir şeyleri daha derin hissediyordu ama sinirlerinin bozuk olması daha çok işine geliyordu...Joseph'in söyleyeceği hakaretin ardından o da bir şeyler söyleyecekti tabi ki!Pes etmesi gereken Joseph olurdu her zaman!Bu yüzden düşünmeye başladı.Joseph'i fazla dikkatli dinlemiyordu...
"Sende öyle bir kalp var ki!Seni seviyorum!"
"Sende de öyle bir beyin var...ki...Ne!"
Birden neye uğradığını şaşırdı Sona.Normalde Joseph'in burada ona hakaret ediyor olması geriyordu ama o Sona'yı sevdiğini söylemişti!..Sona tekrar iki adım geriye gitti.Bu söz suratına tokat gibi gelmişti.Kalbinin derinliklerine yirmi yılda zor ittiği duygular şimdi bir sözle açığa mı çıkıyordu!..Kızgın bir ifadeyle Joseph'e baktı.Hayır!Bir daha o kadar üzülmeyecekti!Kendine söz vermişti...Kızgın ifadesini,Joseph'in yumuşacık bakan mavi gözlerinin etkisinden korudu ve hızla yanından geçerek karanlık sokağın derinliklerine daldı.Bir taraftan Joseph'in onu takip etmesini istiyor bir taraftan da onu öldürmek istiyordu!..Evinin önüne gelince o eski koca ağaca tırmandı ve bir dalına oturdu.Dalı odasını camına kadar büyüttü ve açık camdan serinleyen odasına atladı.Zırhını tekrar halkalar haline küçülttü ve yumuşak geceliğini üstüne geçirdi...
"O nereden çıktı ki!Kahretsin Joseph!Unutmuştum seni!Sen...Sen...Sen..."
Sesi gittikçe cılızlaşıyordu.Sağ gözünden aşağı gelen bir ıslaklık hissetti ve hızla yanağını sildi.Bir daha aynı hataya düşmeyecekti!Bir daha onu asla görmeyecekti!..Hayır!Onu gördüğünde öldürecekti!..Odasının dörtte üçünü kaplayan cibinlikli yatağına yavaşça girdiğinde camında bir tıklatma duydu.Hızla yeni uzandığı yatağından kalktı ve baş ucundaki anti-vampir kılıcını eline aldı.Kendisine verdiği sözü tutmalıydı!Nasıl yapacağını bilmese de bunu yapacaktı!..


İşte budur.Sona kız bana benziyorsun.Banada beton abi diyorlar.
Herneyse.Her zamanki gibi süperdi canım
Yeni puanın:94
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurnia Lilith Connolly
Admin / 5. Sınıf Çaylak / Karanlık Kızlar/Erkekler Lideri
Admin / 5. Sınıf Çaylak / Karanlık Kızlar/Erkekler Lideri
Aurnia Lilith Connolly


En Belirgin Özelliği : Erken dönüşmüş olmam. Daha 5. sınıf bir çaylağım ama her yerim döğme dolu.
Kediniz : Iris. Siyah ve mali gözlü harika bir yaratık.
Nerden : Massachusetts, Boston
Mesaj Sayısı : 594
Kayıt tarihi : 15/11/09

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 100
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

"Sadece" Sona Empty
MesajKonu: Geri: "Sadece" Sona   "Sadece" Sona I_icon_minitimeCuma Ocak 22, 2010 9:03 pm

Konu kilit "Sadece" Sona Icon_arrow
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://houseofnight-turkey.yetkinforum.com
 
"Sadece" Sona
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» "Sadece" Sona
» Sadece Sona
» İsmi Yok Daha Bulamadım :D Sadece "Parça"
» """"pixile lott""""
» "..." dedim "..." dedi...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Rpg Dersliği :: 1.Rpg Dersi-
Buraya geçin: