House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Özgürlüğün Tadı

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Heath Luck.
Yeni Üye
Heath Luck.


En Belirgin Özelliği : vampirlerin içinde insa olmam yeterince ilginç
Kediniz : kedimi ? futbol topunu tercih ederim
Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/07/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 80
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi:

Özgürlüğün Tadı Empty
MesajKonu: Özgürlüğün Tadı   Özgürlüğün Tadı I_icon_minitimePtsi Tem. 12, 2010 9:16 pm

Güneş tam olarak doğmamıştı ama ilk ışıkları Izaya'nın odasına ulaşmıştı.Daha doğrusu ahıra ulaşmıştı.Izaya çok küçükken anne ve babasını kaybetmişti ve amcasının evinde kalıyordu.Her gün tüm işleri yapar,hırpalanır ve azar işitirdi.Fakat bunların hepsine alışmıştı.17 yaşında olmasına rağmen yaşadığı acı deneyimler onu olgun biri yapmıştı.Sessiz ve sakin biriydi,her türlü kötü davranışa rağmen bu tutumunu bozmazdı.Orta boylu birisiydi,siyah saçları ve kahve rengi gözleri vardı.

Güneşin gelen ilk ışıklarıyla Izaya her zaman ki gibi en erkek kalkan kişi olmuştu.Önce üstündeki samanları çırptı sonra da bez parçasını andıran tişört ve pantolonunu giydi.Kendine gelmek için önce pınara gidip buz gibi sudan içti.Her sabah yapmayı sevdiği üç işten biriydi bu.Biraz pınarın yanında oturdu ve papağanı Seppen ile konuşmaya gitti.Papağı kar gibi bembeyaz olduğu için adını "Kar tanesi" anlamına gelen Seppen koymuştu.Sevdiği işlerden birisiydi papağanı Seppen ile konuşmak.Bunlardan sonra ev halkının kahvaltısı hazırladı.Herkes kahvaltısını yaptıktan sonra artık Izaya yiyordu.Artık çalışma vakti gelmişti,son çalışma vakti...

Izaya aylarca uğraşmış ve yol parasını biriktirebilmişti.Artık her şey bitecekti.Tarlaya çalışmaya giderken geçtiği yolu çok severdi.Her taraf yemyeşildi.Kuşlar cıvıldaşır,gölcüğe akan su sesleri onu ferahlatırdı.Tarlaya ulaştığında saat 9 olmuştu.Hasır şapkasını başına geçirdi ve çalışmaya koyuldu.Bugün her zamankinden daha neşeliydi.Yüzümde gülümsemeyle çalışıyordu.Amcasını bunu gördüğünde çok sinirlendi ve birkaç sert yumruk indirdi Izaya'nın yüzüne."Ne hakla gülüyorsun seni küçük fare!" diye kükredi ardından.Yüzündeki o gülümese kayıp gitmişti.Ağzından boşalan kanlar toprağı iyice ıslatmıştı.Bir süre sonra kanaması durdu,ağzını yıkayıp işine devam etti.Artık hiç birini önemsemiyordu.Sadece gecenin gelmesini bekliyordu...

Artık o vakit gelmişti,gidiyordu.Papağanı Seppen'i avuçlarının içine aldı ve "Ben gidiyorum dostum,sen de benimle gelir misin?" diye sordu.Bunu söylerken gözünden yaşlar dökülüyordu.Seppen örneği bir kaç basit kelimeden birini söyledi:"Evet." Izaya her şeyi kontrol etti ve köy dışına kadar koştu.Arkasına dönüp "Ben,Orihara Izaya,artık sizden kurtuldum!" diye haykırdı.Yaklaşık 10-15 dakika sonra Tokyo'ya giden gece arabası gelmişti.Izaya kapıyı açtı ve adımını attı,özgürlüğe giden ilk adımını...

Tokyo'ya ulaştığında saat çoktan 12 olmuştu.Ama sokaklar oldukça hareketliydi.Büyük bir festival vardı,herkes çok eğleniyordu.Izaya sefil haliyle çok utanmıştı ama kimse ona dikkat etmiyordu,sadece eğlencelerine bakıyorladı.Izaya'nın cebinde biraz parası vardı.Şoför haline acımış olacak ki ondan daha az bir ücret almıştı.Izaya festivalin harika atmosferine kendini kaptırmıştı.Her taraf ışıldı ışıldı,eğlenceli gösteriler yapılan çadırlar kurulmuştu,her taraftan kahkaha sesleri yükseliyordu.Izaya sokaklarda dolaşmaya başladı.Etraftan harika yemek kokuları geliyordu.Kalan parasıyla bu harika yemeklerden yemek istiyordu ama bu haliyle bir yerde yemek yiyebileceğinden bile şüpheleniyordu.Ufak bir dükkan gözüne çarptı,şansını orada denemeye karar verdi.Fiyat listesine baktı ve kendine en uygun yemeği buldu."Efendim,ramen istiyorum" diye seslendi.Dükkan sahibi adam Izaya'ya baktı "Ha,burda yemekler parayla satılıyor.Defol git!" dedi."Yeteri kadar param var" diye karşılık verdi Izaya.Ramen aldığında çok mutluydu.Çünkü ilk kez doğru düzgün yemek yiyebilecekti.Bir parka doğru gitti.Kendisine boş bir köşe buldu.Bu sırada burnuna başka bir koku gelmişti: Asfalt kokusu.Sadece bir kere koklayabilmesine rağmen çok hoşuna gitmişti bu koku.Bundan 7-8 sene önce yine tarlada çalışırken köylerine yol yapılıyordu.Dökülen asfalt kokusu onu kendinden geçirmişti.Bunu gören kuzeni ona sert bir darbe indirmişti.Bu kötü anıyı hemen aklından çıkardı Izaya.Şimdi doya doya koklayabiliryordu asfaltı.Ramen paketini açtı ve keyifle "Itadakimasu" dedi Izaya.Bu arada papağını Seppen'i de unutmamamıştı ramenin bir kısmını onunla paylaştı.Yemeğini yerken etrafı seyre daldı.Parkın biraz uzak köşesinde olduğu için pek bir şey göremiyordu ama görebildikleri yeterliydi.Yemeğini yedikten sonra uyumak istediğini fark etti.Çok fazla çalışmıştı ve yol epey yormuştu onu.Ara sokaklara gitmeye karar verdi.Yerinden kalktı ve festival alanından uzaklaşmaya başladı.Bir otel gördü ve onun arka tarafına doğru ilerledi.Çalıklar vardı,onların yanına sokularak uzandı.Yıldızları seyretmeye başladı "Artık özgürüm." diye düşünüyordu.Seppen'i yanına koyarak "Kafesin yok ama kaçmayacağına eminim." dedi.Tam uykuya dalmak üzereydi fakat gelen seslerle irkildi bir anda.Biraz bekledi,sesler kesilmemişti.Seslerin geldiği tarafa doğru yöneldi.Tam seçemiyordu ama 3 erkek vardı.Biraz daha yaklaştı ve bir kadın olduğunu fark etti,kucağında bebek olan bir kadın!

Izaya sessiz ve sakin biri olduğu için hiç dövüşmemişti fakat gördüğü kötü muamele ve yaptığı ağır işler onu güçlendirmişti.Kadını ve bebeği o durumdan kurtarmalıydı.Serserilerden ikisi kadını tutmuş diğeri ise bebeği almaya çalışıyordu.Bebeğin ağlaması iyice artmıştı,kadın yalvarıyordu "Lütfen bırakın gidelim,tüm paramı vereceğim!" Izaya'nın içi bir anda inanılmaz bir güçle dolmuştu.Aniden ortaya çıkıp "Dediğini duymanız mı,bırakın onu!" dedi.Bebeği almaya çalışan serseri "Bizi durduracak mısın!? Hadi denesene! Ryuuji bitir işini!" diye bağırdı.Adamlardan biri kadını bıraktı ve Izaya'nın üzerine doğru atıldı.Adam güçlüydü ama Izaya'nın ondan aşağı kalır bir yanı yoktu.Ryuuji Izaya'nın karın boşluğuna doğru bir yumruk attı.Izaya'nın nefesi kesilmişti.Bu arada suratı doğru bir tekme geldi,geriye doğru fırlatmıştı bu tekme onu.Izaya ayağa kalktı ve toparlandı.Ryuuji bir kez daha saldırdı ama bu kez savuşturdu Izaya.Rakibin boşluğu bulmuştu ve olanca kuvvetiyle bir yumruk attı.Ryuuji'nin ağzından çıkan kanlar Izaya'yı kana bulaşmıştı.Bu yumruğun ardından diğer iki adam kadını bıraktı ve Izaya'ya doğru yöneldi.3 kişiyle birden dövüşmek zorundaydı Izaya.Ryuuji "Bu değersiz hayat kadınına önem verdiğine göre senin annen de öyle olmadı,ha?" dedi."Ne dedin sen!?" diye bir anda bağırdı Izaya.Adeta gözü dönmüştü,olanca gücüyle rasgele yumruklar sallamaya başladı.Ryuuji Izaya'nın arkasına doğru geçti,diğer adamlarsa birer çıkardı.Her şey çok kötüydü.Kadın şok olmuştu,kıpırdayamıyordu bile.Bebeği ağlıyordu.Adamlardan ikisi bıçak sallayarak Izaya'yı meşgul ederken Ryuuji onu arkadan yakaladı.Hareket edemiyordu Izaya.Diğer adamlar ardı ardına bıçakları Izaya'ya sapladı.Gözleri kararmıştı iyice hiçbir şeyi seçemiyordu."Ölecek miyim?" diye kendi kendine sordu.Ryuuji "İşte annen gibi değersiz bir hayat kadınını korumanın sonu böyle olur." dedi."Hayır,şimdi ölmeyeceğim sizi serseriler anneme yapılan hakaretleri karşılıksız bırakacağımı düşündünüz!" diye kükredi Izaya.Hiçbir acıyı hissetmiyordu artık,tamamen gözü dönmüştü.Yine rasgele yumruklar sallamaya başladı,bu yumruklardan birisi adamlardan birisine isabet ettiği gibi yere devirdi.Bir-iki kırılmıştı bir anda,ağzından kanlar boşalıyordu.Izaya'nın yumruk yağmuru devam ediyor ama bu sırada bıçak darbeleri de alıyordu.Yumruğu duvara isabet etti ve duvarın bir kısmı parçalandı.Öyle şiddetli vurmuştu ki eli kanamıştı.Adamlar iyice paniklediler bıçağı Izaya'nın kollarına saplayıp kaçmatılar.Her şey bitmişti,inanılmazdı ama bitmişti.Ryuuji kadına doğru yöneldi "Artık güvendesiniz,kendizine iyi bakın." dedi.Kadın başını salladı,bu manzara karşında bir şey diyemiyordu.Bir anda Izaya'nın öksürük sesi geldi.Kanlar çıkıyordu ağzından,gözleri kararmıştı,kulakları duymuyordu...Yere yığıldı,kendi kanının üstüne...Kanını yalanı ve "Özgürlüğün tadının bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim,anne" diyerek yolun sonuna geldi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aurnia Lilith Connolly
Admin / 5. Sınıf Çaylak / Karanlık Kızlar/Erkekler Lideri
Admin / 5. Sınıf Çaylak / Karanlık Kızlar/Erkekler Lideri
Aurnia Lilith Connolly


En Belirgin Özelliği : Erken dönüşmüş olmam. Daha 5. sınıf bir çaylağım ama her yerim döğme dolu.
Kediniz : Iris. Siyah ve mali gözlü harika bir yaratık.
Nerden : Massachusetts, Boston
Mesaj Sayısı : 594
Kayıt tarihi : 15/11/09

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 100
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

Özgürlüğün Tadı Empty
MesajKonu: Geri: Özgürlüğün Tadı   Özgürlüğün Tadı I_icon_minitimeÇarş. Tem. 14, 2010 8:40 pm

vuhhu bundan iyi senaryo olurdu
puanın:80
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://houseofnight-turkey.yetkinforum.com
 
Özgürlüğün Tadı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Güç Seviyesi-
Buraya geçin: