House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sadese Sus ve Akan Kanın Tadının Farkına Var

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rahibe Mary Angela
Yeni Üye
Rahibe Mary Angela


En Belirgin Özelliği : Tulsa-Benedik manastırının baş rahibesi Sokak Kedileri Derneği'nin yöneticisi kahverengi gözlü solgun orta boylu
Kediniz : çok kedim var
Nerden : Tulsa gece evi
Mesaj Sayısı : 246
Kayıt tarihi : 12/02/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 70
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +5

Sadese Sus ve Akan Kanın Tadının Farkına Var Empty
MesajKonu: Sadese Sus ve Akan Kanın Tadının Farkına Var   Sadese Sus ve Akan Kanın Tadının Farkına Var I_icon_minitimeCuma Tem. 30, 2010 12:56 pm




Hava çok sıcaktı ve ben çok bunalıyordumBu sıcağa dayanamayıp odamın camını açtım ama dahala sıcaktı.Camı açsamda bu içimdeki sıkıntı bunalmış olmam geçmicekti.Biri bir şey beni çağırıyordu yakınımdaydı.Çok saçma değil mi? Böyle düşünmem ama hayır doğru hiç olmadığım kadar sıkıntılıydım.Bir şey beni bekliyordu. Benim gelmemi istiyordu.Beynimin içinde sesler yankılandı ‘Gel gel gel senin gerçeğin burada gel sesime kulak ver beni bulucaksın’Bu ne demekti şimdi.Gittikçe de sesler yükseliyor ve şiddeti dayanılmaz hala geliyordu.O sesten başka hiçbir şey duymamaya başladım.

Sadece o ses sese gitmeliydim.Düşünemiyordum lanet olsun.O sese engel olamıyordum.Beynimi ele geçirmişti.Beni yönetiyordu.Kahretsin ne yapmalıydım.Ellerimle kulaklarımı kapattım.Biri beni fena halde ele geçirmişti.Dayanmaya çalışıyordum.Hayır gitmemeliydim.Başıma ne geliceği belli değildi.Kendimi tehlikeye atamazdım atmamalıydım.Yapamıyordum sese doğru gitmeye başladım ayağa kalktım.Evde kimse olmadığı için odamdan rahatlıkla çıktım ve anahtarları aldım.Pantolonumun cebine attım.Kapıyı açtım ve kendimi gecenin serin rüzgarına bıraktım.

Artık çevredeki araba seslerini hiçbir şeyi duymuyordum.Sadece bana gel diyen sese gidiyordum.Nereye gittiğimi bilmiyordum.Evden uzaklaşmıştım.Burası da neydi herhalde bu şato gibi bir yere gitmicektim ama gidiyordum işte.Kapılar açıldı kendiliğinden ve ben içeri girdim.Çok büyük bir yerdi ve içten merdivenliydi.Merdivenlere yöneldim.Merdivenlerden çıkmaya başladım neden koştuğumu bilmeden koşarak çıktım.Şuan 8.ci ve son kattaydım.Durdum nefes nefese kalmıştım.Biraz dinlendim ve nefes aldım derin derin.Sağdaki odaya yöneldim ve şuan kapının önündeydim.

‘İçer gel Kraliçe’dedi.Bana demiyor dimi nerden kraliçe oluyorum ki beni nerden tanıyor .

Bu adamın sesi kim hayır olamaz bu benim beynimdeki sesti beni yönlediren.Beni bunaltan dayanamıcağım hala getiren bana acı çektiren.Herşeyin sonundaydım artık her şey bitmişti.O odada neler olucağını bilmeden içeri giricektim.Bana ne yaparlarsa kabul mü edicetim.İnanamıyorum düştüğüm duruma bak.

Çıkmaz yoldaydım.Kaçabilirdim.İçeri girmemiştim daha ama olmuyordu yapamıyordum biri benim istediğimi yapmamı engellemiş ve kendi istedikleri yapmaya ayarlamış gibiydi.Bu nasıl olurdu.Tamam her şey bitmişti.Elim kapı koluna uzandı ve kapıyı açtım.İçerde bir adam vardı burası kitaplarla doluydu.Bu kadar kitap kütüphanede bile yoktu.Kitapları çok severdim burası tam bana göreydi.İstediğim her şey vardı.Ben kitaplara yöneldim ve kendimi tutamayarak kitapları incelemeye başladım.Kitapları görünce adamı her şeyi unutmuştum ama dur 1 dakika bu kitaplar vampirlerle ilgiliydi.

Benim okuduğum vampir romanlarından daha değişikti ve daha iyi kitaplardı.Benim okuduklarım bunların yanında basitti.Özetten okuduğum kadarıyla büyüleyiciydi.Bu kitapları bana veremezlermiydi.O kitaplar benim olmalıydı tam bir kitap kurdu olarak.Kitaplara dalmıştım ama adamı unutmuştum.Gözlerimi kitaplardan ayırıp adama yöneldim.Ben bir şey demeden susmamı söyledi ve elinde olan kadehteki kırmızı şeyi içmemi söyledi.İtiraz edemedim edemiyordum.Elindeki kadehi aldım ve içtim.Bu ney diki değişik tadı vardı.

Hoşuma gitmişti.Sanki yeniden doğmuş gibiydim ve içeri biri girdi.Bir an gözlerim döndü.Gözlerim kıpkırmızı olmuştu.İçeri giren kişiye kenetlenmişti ve hırslı bir şekilde koşarak gittim.Direk boynuna hipnotize olmuştum.Boynuna elindeki jiletle kesik attı ve kanlar akmaya başladı.Dayanamadım yaklaştım dudaklarımı boynuna değdirdim o akan kanı içtim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sadese Sus ve Akan Kanın Tadının Farkına Var
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Rpg Dersliği :: 3. Rpg Dersliği-
Buraya geçin: