House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Grace Evira &

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Grace Evira Swain
Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 28/11/10

Grace Evira & Empty
MesajKonu: Grace Evira &   Grace Evira & I_icon_minitimePaz Kas. 28, 2010 2:50 am

Nemli toprağa değen çıplak ayaklarına aldırmadan, karanlığa gözlerinin iyice alışmasını bekliyordu. Çiseleyen yağmura, gök yüzüne doğru çevirdi yüzünü ve sanki az önce hiç bir şey olmamış gibi gülümseyiverdi. İçinden geçen her şeyi yapmış olduğunu kimseye büyük bir eminlikle söyleyemezdi, ama yine de şimdilik ruhu huzura ermiş gibiydi. Bir kaç haftadır beynini kemiren o küçük böcekleri, sanki incendio ile yakmış, şimdi de onları yok etmiş olmanın verdiği mutlulukla dinleniyordu adeta beyni. Evet, bu kız kesinlikle kaçığın tekiydi. Sürekli düşünmeyi, bir şeyler için çabalamayı artık bir kenara bırakmıştı. Onun bu saf güzelliğine rağmen yaşadıkları, sanki yüzüne vurmayan çirkinliğiydi. Hani bir yerden verilmiş, diğer taraftan alınmış gibi... Kafasını salladı ve çiseleyen yağmurda tel tel ıslanmış saçlarına götürdü ellerini. Yüzü tekrardan yasak ormanın girişine bakarken gamsız bir biçimde kırpıştırdı gözlerini. Bir kaç adım daha attığında, belki de okuldan kovulmak için bir belge imzalamış olacaktı. Bir adım daha attı, toprak bir hayli ıslanmış ayakları cıvık hale gelmiş olan toprağa batmıştı. Birden irkilerek gözlerini kapadı. Elleri sımsıkı bir halde yumruk şeklini almıştı ve işte yine başlıyordu. Üçten sona doğru sayan bir yılan ve gözler açılır !

Bu gece yatmadan önce acaba nerede ne yapacağım, diye düşünmüştüm zaten. Ama buna cürret eden bir bedenim, uyurgezer de olsa, olduğunu sanmıyordum şu güne kadar. Yavaşça bir adım geri atmak için ayağımı kaldırdığım anda çıplak ayaklarımla çamura battığımı fark etmiştim. Gözlerimi devirerek lanet ettim, ruhuma. Uyur gezer olan tek cadı ben miydim acaba şu güne kadar ? Oldukça tehlikeli olabilirmişim şuna baksanıza... Sağ elimde sıkıca kavradığım altın, işlemeli asama baktım. Zeki ruhum, bunu düşünmüş ve her ne kadar tehlikeli bir işe kalkışmış olsa da, asamı o eski sandığımın içerisinden çıkarıp yanıma almıştı. Çamurlu ayaklarıma artık aldırmıyordum. Hızlıca arkamı döndüm, yasak ormana sırtımı vermiş bulunuyordum. Yüzüm ise artık girişi oldukça aydınlık olan ve gecenin bir körü bu kadar sessiz olan Hogwarts'a dönüktü. Umuyordum içimden, bir profesör beni görmemiştir diye. Ama birileri beni görmüş olsa elbet bir şekilde engellerdi değil mi ? Bu sırada Hogwarts'a doğru bir kaç adım atmıştım. Elimdeki asama baktım tekrardan. Birileri beni engellemeye kalkmış olmasın, diye düşünmeden edemedim. Eğer denemişlerse ve bu deneyi asa ile yapmışlarsa... Hayır, olamaz. Kimseye zarar vermedim ben. Kendi kendimi avutarak adımlarımı iyice hızlandırdım. Bir an önce aydınlık girişe ulaşmak istiyordum. Anormal olan bir şeyler var mı diye kontrol edecektim, kendimce. Hogwarts'a yaklaştıkça tereddütlerim artıyordu. Ya birine bir zarar verdiysem ya da daha kötüsü... Hayır onu yapmış olamam.

Rüyam gözlerimin önünden geçtiğinde tam olarak Hogwarts'a girmiştim. Sevdiğim çocuğa onu sevdiğimi söylüyordum. O ise bana sadece gülüyordu ve bunun olmayacağını onun zaten bir sevgilisi olduğunu söylüyordu. Yapmış olamam herhalde, hem bu saatte onu nasıl uyanık bulacaktım ki ? Ya bulduysam. İlk olarak etrafı kontrol etmeliydim. Girişte her şey oldukça yerli yerinde görünüyordu. Dört adım atıp arkama dönüp baktım. Evet, temin ediyordum kendimi şimdi de, benim yerde bıraktığım çamurlu ayak izleri ve üzerimden damlayan sular dışında her şey normal diyerek. Derince bir nefes alıp kendi ortak salonuma ulaşana kadar her deliği kontrol edecektim sözde. Arkamda bıraktığım ayak izlerini asamdan çıkan ufak sihirle temizleyip yoluma devam ettim. Birinci kat, ikinci kat ve üçüncü kata çıkan o merdivenler... Tam bu sırada karşımda onu görmüştüm. Bana gülümseyerek şaşkın bir ifadeyle baktı. Burada ne yaptığımı soracaktı, hem de çıplak ayaklarım, ıslak saçlarım, geceliğim ve elimdeki asa ile. Ne diyebilirdim. Ah, Jake ben bir uyur gezerim ve sanırım bu gece canım biraz aksiyon yaşamak istemiş, kendimi yasak ormana bir adım kala buldum mu ? Hayır hayır böyle bir şey yapamazdım. Mahcup bir biçimde ben de ona gülümsedim. Hem yüzündeki şaşkın ifade beni bu gece görmemiş olduğunu gösteriyordu değil mi ? Tanrım, şanslı gecemdeyim. Yüzüme dağılan aptal gülümsemeyi durdurmaya çalışarak tam karşıma gelmesini izledim. Merdivenlerde yer değiştirdiğimiz de ben bir üst basamakta o ise alt basamaktaydı. Bana garipseyerek büyüleyici ses tonuyla konuştu ve saatin neredeyse beş olduğunu, Hogwarts koridorlarında neden deli bir ev cini gibi gezdiğimi sordu. Ben ilk önce kıkırdamalarıma hakim olamayarak gülüp beynimi uyuşturdum. Daha sonra da durup suratına baktım neredeyse iki dakika boyunca. O an beynimden bir sürü numara geçmişti. Ne diyeceğime ne yapacağıma dair. En son çarem ise birazdan usta oyunculukla kendimi onun kollarına bırakmak olacaktı. Derince bir nefes aldım ilk önce ve daha sonra da mağduriyetime mağduriyet katarak konuşmaya başladım. " Ben, hiç iyi değilim Jake... Uyur gezer olduğumu bilmiyordum ve kendimi göl kenarında bir ağacın altında buldum. Üzerimde bir kaç tane garip böcek geziyordu ve sanırım birisi beni soktu. Hiç... iyi değilim, Jake..."
Son bir derin nefes daha aldıktan sonra, merdivenin korkuluğuna tutunmaya calışıyormuş gibi yaptım. Asamı yere düşürmüştüm ıslak saçlarım savrulmuştu. Ben tam yere düşecekken birden onun kollarını belimde ve bacaklarımın alt kısmında hissettim. Kollarımı salmıştım aynı şekilde kafamı da. Beni okulun öbür ucuna taşıması gerekiyordu, ta hastane kanadına. Bu olaydan onun zevk alıp almadığını bilemezdim ama ben oldukça zevk almıştım. Kokusu ciğerlerime doğru inerken güçlü kollarında oldukça rahat bir yolculuk geçiriyordum. Uyur gezer olmak ilk kez bir işime yaramıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Conerus Hell Greyn
Admin/6.Sınıf Çaylak/Karanlık Erkek
Admin/6.Sınıf Çaylak/Karanlık Erkek
Conerus Hell Greyn


En Belirgin Özelliği : Gözleri olabilir mi?
Kediniz : Kedi sevmem ben, huni severim.
Nerden : Beyle!
Mesaj Sayısı : 65
Kayıt tarihi : 28/07/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 90
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi:

Grace Evira & Empty
MesajKonu: Geri: Grace Evira &   Grace Evira & I_icon_minitimeÇarş. Ara. 08, 2010 4:54 pm

90.

Rütbe başvurusunda bulunabilirsiniz, iyi rp'ler!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Grace Evira &
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Güç Seviyesi-
Buraya geçin: