House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Büyücüler Sokağı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Profesör Lenobia
Biniciliğe Giriş Profesörü
Biniciliğe Giriş Profesörü
Profesör Lenobia


En Belirgin Özelliği : sık giyimi..
Kediniz : JeLLa
Nerden : izmir
Mesaj Sayısı : 45
Kayıt tarihi : 27/01/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 88
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

Büyücüler Sokağı Empty
MesajKonu: Büyücüler Sokağı   Büyücüler Sokağı I_icon_minitimeÇarş. Şub. 10, 2010 9:57 pm

Cümbüş diye buna denirdi işte onun için. Uzun, dar sokakta iğne atsan yere düşmezdi. Bu kadar dar sokağa bunca büyücünün nasıl sığdığına şaşmamak mümkün değildi. Cübbe dükkânından çıktıklarından itibaren habire millete çarpmaktan gına gelmişti. Pöfleyerek annesinin önünden yürümeye devam etti. Çarptığı her büyücü de kendisine ya bağırıyor ya da küfrediyordu. Ortalık terbiyesizlerle ya da manyaklarla doluydu anlaşılan. Oysa önlerine bakmayıp çarpanlar da onlardı. ''Hem suçlu hem güçlüler işte.'' diye söylendi. Sinirleri çok kötü bozulmuştu. Kendini rahat bir yere atsa hiç de fena olmazdı. Siyah cübbesinin eteklerini silkeledi sinirle. Annesine bakmıyordu. O hala peşinde mi değil mi umursamıyordu bile. Eh kaybolsa iyi de olurdu. O kasvetli berbat eve bir daha dönmezdi böylece. Olduğu yerde durdu aniden. İnsanın üstüne üstüne yığılıyor gibi duran vitrinlerden birinde gözü kalmıştı. Müthiş bir şeydi o. Sanki onun olması için yaratılmıştı. Ona yakıştırdığı adı mırıldandı. ''Orion.'' işte istediği gibi bir hayvan bulmuştu. Bu ada layık tek baykuş oydu. İyice vitrine yaklaştı. Neredeyse yapışıyordu cama. Yüzünde hissettiği şeylere uymayan ciddi ifade ile baykuşla burun buruna geldi. Baykuş onu sanki hükmeder gibi süzdü. Mağrur ve gururluydu. Ve ve çok da güzeldi. Gözlerinde bariz bir hayranlık belirdi. Annesini bulmak için başını çevirdi olduğunu tahmin ettiği yöne. Oradaydı işte, iyi, güzel... Ama bir terslik vardı. Koyu yeşil renkli süslü çantasını karıştırıp duruyordu. Ve güzel yüzünde neredeyse büyük bir umutsuzluk, tedirginlik vardı. Diomedes'in yüzündeki az önceki mutluluk uçup gitmişti. Yüzü yeniden asılmış ciddi bir ifade ile annesini izliyordu. İçini çekti ve annesinin yanına doğru ilerledi. Ve annesinin iki adım uzağında duruverdi. Annesinin onu fark etmesi için hafifçe öksürdü. ''Öhhö öhhöm...'' ama bunca kalabalık gürültüsü dururken duyulması zordu. Bir adım daha yaklaştı annesine. Sabırsızlanmaya başlamıştı. ''Ne oldu?'' dedi tatsız bir sesle. Sonra da kahverengi gözlerini devirip fark edilmeyi beklemeye başladı.

Sonunda dikkatini çekebilmişti annesinin. Celestina; kare biçimli, küçük sayılabilecek, o günlerin son modası, yeşil çantayı karıştırmaktan nihayet vazgeçmişti. Oğluna onu yeni görüyormuş gibi şaşkınlıkla bakıyordu. Ardından kendini toparladı. Yüzünde kriz anlarında olduğu gibi kararlı bir ifade vardı. Onun yeşil gözlerinin en son bu şekilde baktığını babası evden çıkıp gidince görmüştü. Ondan önce de abisi ölünce belirmişti bu ifade. Korumacı ve bir şeyler saklamak için çaba gösteren biri oluyordu böyle anlarda.Diomedes içinden, olamaz yine mi, sözlerini geçiriyordu. Bu her zaman çok çok kötü bir şey demekti. Annesi omzunu tuttuğunda bu sefer silkinip kurtulmadı. Her ne kadar bu temastan hoşlanmasa da kaşlarını çatmakla yetindi. ''Benim Setans'a gitmem gerek. Acil bir işim çıktı tatlım.'' Sonra da yüzüne sevecen olmaya çalışan bir gülümseme yerleştirdi. Oysa bu Diomedes'i iyice ürpertiyordu. ''Hem senin dondurmacıda kuzeninle buluşman gerekmiyor mu hayatım? Hadi git zamanı da yaklaştı zaten.'' Diomedes saatine baktı. Daha çok çok erkendi. Ama itiraz edemedi. İtiraz ederse annesinin yüzünde belirecek çaresiz öfkeye şahit olacaktı. Bu da hoş olmazdı tabi. ''Peki.'' dedi cılız bir sesle. Baykuşuna kavuşmak istemişti oysa sadece. Omzunu indirdi. Dudaklarını üzgün bir şekilde büzerek gözlerini yere dikti. Gene de annesinin ona hoş duygular yaşatmadığını vurgulamak istiyordu. Onun yüzündeki etkiyi görmek adına yüzüne bakmamak için kendini tuttu. Aksi halde inandırıcı olmazdı şu hali. Annesi uzaklaşırken, evden çıkarken verdiği parayı düşündü. Bu alkionlar kuzenine dondurma ısmarlamasına yeterdi. Üstüne üstlük kendine ikinci bir dondurma daha alabilirdi. Hatta bir sürü kaymak birası içebilirlerdi. Ama Diomedes o baykuşu istiyordu. Off baykuşa da yetmezdi ki parası. Şansa bak, diye düşündü. Arkasına dönüp uzakta kalmış vitrine baktı. Baykuş, sanki onu satın alamayacağını anlamış gibi alayla süzüyordu Diomedes'i. Hayvana karşı büyük bir öfke duydu. Camekâna taş atıp kırmak ve kuşu kafesinden çıkarıp kafasını koparmak istedi o an. Yüzünde bariz bir öfke belirmişti.

Dondurma dükkânını ararken artık bu kalabalıkta yürümeye alıştığını düşündü. Daha az kişiye çarpıyor ve daha az kişiden küfür yiyordu. Az ilerde büyük tabelayı gördü: Sibnora focutes’in Dondurma Dükkânı... Bu renkli tabela oldukça dikkat çekiciydi. Ancak gene de fazla alacalı olması Diomedes'in midesini kaldırıyordu. Yiyecek dükkânı için fazla iğrenç bir tabelaydı. Ya da Diomedes'in karamsar yönü öyle görmesine sebep oluyordu. Dükkânın haki ve soluk yeşil tonlarında dış dekorasyonuna baktı. Oldukça değişik bir tarzı vardı. En azından eğik ya da yamuk değildi. Önce binayı ayakta tutan şey büyüydü büyük ihtimal. Ama aslında uzun vadede geçici bir şey olduğunu düşündüğü büyü, zamanı dolunca halleri ne olacaktı kim bilir. Yarısı camdan kapıyı iterek içeri girerken camın ters takılmış olduğunu fark etti. Süslü harflerle yazılmış yazı ters duruyordu. Oysa içerdekilerin değil dışarıdaki müşterilerin adını bilmesi gerekiyordu buranın. İçeridekiler zaten içeridelerdi. ''Of ne saçma şeylere kafa yoruyorum.'' diye mırıldandı hemen hemen normal konuşma sesi sayılabilecek sesle. Sonra günün bu saatinde pek de kalabalık olmayan dükkanda bir masa kestirdi gözüne. Yavaş bir şekilde ilerleyerek sandalyeye ulaştı. Sonra da bir beyefendi gibi oturuverdi sandalyeye. Olduğu yerde etrafı süzerek garsonu beklemeye başladı. Çok uzun olmasa da yeterince çabuk olmayan bir süre içerisinde garsonlardan biri belirdi. ''Bir kaymak birası lütfen.'' dedi ona sakin bir sesle. ''Geri kalan siparişi kuzenim gelince yapacağım. Şimdilik bu kadarı yeter.'' Üzerine düzgün bir önlük giymiş garson büyücü elindeki sipariş defterine tüy kalemi ile bir şeyler karaladı. Sonra da ortalıktan kayboldu. Diomedes kolunu masaya dayadı. Sonra da başını eline yasladı. Dondurmacı dükkânında toplanmış kimi tek başına kimi arkadaşları ile kimi ebeveynleri ile gelmiş çocukları süzüyordu. Gerçi burada sadece çocuklar yoktu. Sevgilisi ile ya da arkadaşları ile gelmiş ergenler de mevcuttu. Gözleri ergenlerden birine takıldı. Oldukça güzeldi. Değişik bir görüntüsü vardı. Onun kendisine bakması ile başını hemen çevirdi. Utanmıştı... Zaten kendisine yaşı dolayısı ile asla sevimli küçük gözü dışında bakmazdı ki o güzel kız. Sarı saçlarının aklına kazınmış görüntüsünü inceledi. Ardından o güzel gri gözlerini hayal etti. Ancak iki saniye sonra varlığını bile unutmuştu. Zorla sevdiği yetmezmiş gibi tanımadıklarını da çabuk çıkarıyordu düşüncelerinden. Önüne konmuş kaymak birasını yudumlarken saatine baktı. Hala kuzeninin gelmesine çok vardı. Bir an çıkıp gezmeyi sonra da geri dönmeyi düşündü. Ama bundan vazgeçti. Üşenmişti düşündükçe.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Büyücüler Sokağı Empty
MesajKonu: Geri: Büyücüler Sokağı   Büyücüler Sokağı I_icon_minitimePerş. Şub. 11, 2010 3:13 pm

Öncelikle akıcılığı fazla yoktu fakat yinede güzeldi. İlk Rp'ne göre kendini geliştirmişsin. Betimlemeler fazlaydı. İmla hataları pek görmedim..

Puanın:88'e çıkarıldı...
İyi Rp'ler!...

Konu Kilit... Büyücüler Sokağı Icon_arrow
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Büyücüler Sokağı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Batıma Doğan Büyücüler
» Düş Sokağı Sakinleri-Sevdan Bir Ateş

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Rpg Dersliği :: 1.Rpg Dersi-
Buraya geçin: