House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 İmkansız bir aşk

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Amy Clare
Modaretör / 6.Sınıf Çaylak / Karanlık Kız
Modaretör / 6.Sınıf Çaylak / Karanlık Kız
Amy Clare


En Belirgin Özelliği : Kimseye değer vermemesi
Kediniz : kedilerden nefret ederim öğhhhh
Nerden : tulsa gece evinden
Mesaj Sayısı : 796
Kayıt tarihi : 13/02/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 85
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

İmkansız bir aşk Empty
MesajKonu: İmkansız bir aşk   İmkansız bir aşk I_icon_minitimeC.tesi Mart 06, 2010 6:40 pm

Acı çekiyordum.Ne kadar engellemeye çalışsamda ...Onun bana her bakışında içim eriyor.Buna nasıl karşı çıkacağımı bilmiyorum.Ne yapabilirim ki onu bütün kötülüklerine rağmen seviyorum.Hep niye ben diye düşünüyorum.Onun tarafında olmama rağmen niye ben.Onun suratına her baktığımda eriyoru.Kalın dudakları,kusursuz burnu,zümrüt yeşili gözleri,dağınık bronz rengi saçları...Ne yapacağımı bilmiyorum.Peki o benim için aynı şeyleri hissediyormu?Sanmıyorum.Sonuçta o bir kral.Hem de karanlık tarafın kralı.Ben ise onun tam tersiyim.Birazdan gözlerimin önünde iki taraf arasında savaş başlayacak ve onu öldürmek zorunda olan kişi benim.Peki ne yapıcam onu bu kadar severken nasıl kıyarım ona.Onun beni öldürmesine izin versem?Ama bu sefer halkım ne yapar.Onca insanın ölümünü göze alamam.Her bir annenin,babanın,çocuğun acı çekmesini göze alamam.Hem bunları düşünüyorum hem de onu öldüreceğim kılıcı bileyliyorum.Ne kadar turasızım.Neden işler bu noktaya geldiki.Neden o karanlık tarafta.Neden bunlar olmak zorunda.Tanrıçam bana yardım et..Ne yapacağımı bilmiyorum.Ben bunları düşünürken birden kapı çaldı,irkildim.Yaverim içeri girdi"Yüksek rahibem Artemis geldi.Sizinle görüşmek istiyormuş."dedi.Şaşkınlıktan gözlerim büyüdü.Neden geldiki.Savaş başlamadan ne söyleyecek acaba?"Tamam geliyorum"Bileylediğim kılıcımı kılıfına koydum ve büyük solana doğru kafamdaki soru işaretleri ile ilerledim.Onun kokusunu buradan bile alıyordum.Kendimi toparladım.Salona girdim.Artemis"Ah canım bu güzel yüzü son görüşümüz doya doya bakalımdedi.Bu ukala yaratığı son görüşüm olabilir.Ne kadar üzlüceğimi bilemezsin.dedim.Duygularımı belli etmemeye çalışıyordum.Galibe rolümüde iyi oynamıştım.Çünkü suratı asıldı.Birbirimize dik dik baktık.En sonunda"Ne istiyorsun"deim.Kendini topladı ve"Bu savaşa gerek yok.Oturup konuşalım bu konuyu.İki tarafta üzelmesim"Doğrusu çok şaşırdım sen üzülmek nedir bilirmiydin.Onca işkence ettiğin canlıların aileleri üzülürken sen oturup öylece izliyordun ve şunu da hatırlatırım ki seninle bu konuyu kaç kez tartıştık.Senin şartlarınla benimkinin uymadığını gördük."dedim."Ortak bir nokta bulabiliriz"dedi.Niye bu kadar ısrar ettiğini anlayamamıştım.Ama sözümden geri dönmeyecektim dönemezdim.Halkım benden daha önemliydi."Nasıl bir ortak nokta bulucaz ki bütün canlıların yaşam şansını ellerinden alıyorsun.Arkanda nasıl bir yıkım bıraktığın bile umrunda olmuyor.Artık sen ve senin gibi güçlerini kötüye kullanan vampirleri ortadan kaldırmanın vakti geldi."dedim.Bu benim gücüm bana verilen özel güç bunu en iyi sen bilirsin.Demekki bir taraf ortadan kalkıcak"Kendimi zorlayarak "O zaman burada vakit kaybetmeye gerek yok"dedim.Uzun bi süre hiç değişmeyen zümrüt yeşili gözleriyle gözlerimin içine baktı.Sonunda"O kadar sansızım ki hayatımda sevdiğim tek kişiyi ellerimle öldürmek zorunda kalıcam"dedi.Ben sölediklerini hazmetmeye çalışırken odadan çıktı.O ne demişti beni sevdiğinimi sölemişti.Yok ben anlamak istediğim gibi anlamışımdır.Ya oda beni sevdiyse.Odama giderken onunla karşılatığımız ilk günü düşündüm.
...
İkimizde aynı gece evinde eğitim görüyorduk.O o zamanda böyle küstahtı.İşaretlendiğimden bir ay sonraydı.Güçlerimi yeni yeni keşfediyordum.Birgün bahçeye gittim ve onu gördüm.Suralara dayanmış ellerini çimenlerin üzerine götürmüştü ve o anda çimenler kurudu.Buna çok şaşırmıştım.Durduğum yerde onu izlemeye başladım.Daha dikkatli baktığımda sanki çevresinde siyah bir sis vardı.Yanına gittim ve bağırdım.
"Ne yaptığını zannediyorsun onlar hayat kaynağı nasıl kurutursun onları."dedim.Şaşkınlıkla bana baktı.Biraz sonra şaşkınlığın yerini öfke aldı.Sanki çevresindeki sis daha da koyulaşmıştı.Yere çömelip kuruttuğu çimleri canlandırdım.Bu sefer daha da şaşırdı."Benim tersimsin ben öldürenim sen canlandıransın"dedi ve hala değişmiyen zümrüt yeşili gözleriyle gözlerime baktı.Sanki etrafındaki sis azalmıştı."Evet iyikide senin tersinim.Gücünü bile bile niye etrafına zarar veriyorsun.""Ne yapalım Tanrıça'nın bana verdiği yetenek bu.""Yeteneğini iyiyede kullanabilirsin.Bu arada çevrende neden siyah bir sis var."dedim."O benden yayılan tehlikeyi gösteriyor.Biliyormusun bunu ilk sen fark ediyorsun.""Farkedilmeyecek gibi değilki.Neyse bir daha bunu yapma""Neyi?""Çevrene zarar verme.Her zaman düzeltemem."O anda gözleri alevlendi."Çok şanslısın yeteneğin hayat veriyor benimki ise bitiriyor."Tanrıçanın bir hediyesi bu sanada vermiş""Sorma ne yetenek beni doğuştan kötü yapıyor"dedi.Ve hışımla ayağa kalktı.Gitmeden önce arkasını dönüp "Benim yaptığım yıkımları temizle lütfen"dedi.Gözlerinde hüzün vardı.Ben birşey diyemeden dönüp gitti.Ne demek istemişti diye düşünüyordum.Ama bunu sonra düşünmeye karar verdim.Aradan aylar geçti ve bir daha konuşmadık.Onunla konuşmayı o kadar çok istiyordum ki ama o benle konuşmuyordu.Birgün yemek salonunda bir çocukla kavga etti.Çocuğun bütün yaşam gücü gitti ve olduğu yere yıkıldı.Bunu görünce acıyla gözlerime baktı yardım etmemi istiyordu.O güne kadar gücümü kimseye söylememiştim ve şimdi herkes öğrenecekti.Bunu fazla düşünmeyip hemen çocuğa yardıma koştum.Herkes şaşkınlıkla beni izliyordu.Artemis bile.Çocuğun yanağına dokunmamla yaşama geri döndü.O sırada yüksek rahibemiz geldi.Birkaç kişiye ne olduğunu sordu.Bweni ve Artemisi odasına çağırdı.Beni tebrik etti bundan sonra yüksek rahibelik için yetiştirileceğimi söyledi.Tabi ki çok mutlu oldum.Ama Artemis'e "Artık burada kalamazsın bizim için tehlikesin.En yakın zamanda başka bir gece evine geçeceksin"dedi.Şok olmuştum.Onu nasıl gönderirdi.Onsuz ne yapacaktım.Konuşmamamıza rağmen bana huzur veriyordu.En önemlisi de ona aşık olmuştum...
Gideceği gün gözlerimin içine bakıp
"Yıkıntılarımı temizlediğin için teşekkür ederim.Umarım ileride çok iyi bir rahibe olursun.Çünkü bunu hakediyorsun"dedi ve gitti.Aradan yıllar geçti ve ben bütün vampirlerin yüksek rahibesi oldum.Ama bu yıllar içinde ondan hiç haber alamamıştım.Ona karşı özlemim günden güne arttı.Taki onun Nyx'ın yolundan ayrıldığını öğrendiğim güne kadar.Karanlık tarafa geçmişti.Hatta kral olmuştu.Heryereyıkım getiriyordu.Bende onun arkasından herşeyi düzeltiyordum.Ve bütün bunlara rağmen onu hala seviyordum.
.........
Ama artık çok geçti.İki ordu savaşmaya hazır bekliyordu.Tek bir emir herşeyi bitirecekti.Zırhımı giydim..En son kılıcımı aldım.Bu kılıç ya onun yada benim ölümüm olucak diye düşündüm.Ve odamdan çıktım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



İmkansız bir aşk Empty
MesajKonu: Geri: İmkansız bir aşk   İmkansız bir aşk I_icon_minitimePerş. Mart 11, 2010 6:51 pm

Kendini geliştirdiğini düşünüyorum. Fakat renkte değil. Çok göz yoran renkler var. Ama Rp akıcı ve güzeldi.
75.

Bir dahaki Derslikte görüşmek üzere..

Konu Kilit... Arrow
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İmkansız bir aşk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İmkansız bir aşk

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Rpg Dersliği :: 2. Rpg Dersliği-
Buraya geçin: