House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Gitar-->>

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Pixie Crystal Ryan
3.Sınıf Çaylak
3.Sınıf Çaylak



Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 24/05/10

Gitar-->> Empty
MesajKonu: Gitar-->>   Gitar-->> I_icon_minitimePtsi Mayıs 24, 2010 6:35 pm

Şehrin köprüsünün kenarına geçmiştim.Kolarımı kavuşturmuş dünü düşünüyordum.Bir kaç saat öncesine kadar hayatımda her şey normal gibiydi.Tek sorunum yarının bana neler getireceğiydi.Birkaç saat önce bu gerçeği göz ardı etmiş hayatla aramızdaki o ince bağı da koparmıştım.
Sulara bakıyordum.Burdan atlasam… kimse yokluğumu fark etmezdi belki.Haberlerde intahar eden kız diye çıkardım.Herkes neden intihar ettiğimi araştırırdı falan falan… Kimse birkaç saat öncesini bilmiyordu çünkü…
İçime işleyen soğuğu önemsemedim.Yaşadıklarımdan sonra soğuk hiç gibi geliyordu.Köprünün kenarında durdum.Rüzgarla ahenkle dans eden saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak düşüncelere daldım…
Birkaç saat öncesiydi…
Her zamanki gibi evden çıkmış işe gitmek üzere yol alıyordum. İşe gitmeden önce sevgilim beni aramış önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini söylemişti.Neler söyleyeceğini aklımın ucundan bile geçirmezdim. Nasıl geçirebilirdim ki?
Uzun zamandır birlikteydik.Herşeyim olmuştu.Bütün benliğim ona aitti.İçimi ısıtan bakışlarını göremesem öleceğimi zannederdim.
O günkü toplantıyı düşünüyordum.Tom’un benimle ne kadar önemli bir konu hakkında konuşacağını tahmin etmemiştim.Sesi sakin soğukkanlı bir o kadar da ciddiydi.Tüm bunları düşünürken adımlarımı hızlandırdım.Sürekli kolumdan düşen çantayı iyice kavrayıp topuklu ayakkabılarımın çıkardığı seslerin daha çok çıkmasını sağladım.
Tom ile her zamanki gittiğimiz cafede buluşacaktık.O beni ne kadar sevdiğini söyler ben her zamanki gibi utanç içinde karın ağrıları çekerdim.Ama o gün öyle olmadı.Öyle olmayacaktı…
Cafe’den içeri girdiğimde hemen Tom’u görerek gülümsedim.Oldukça gergin görünüyordu.Parmaklarını inceliyordu.Belli ki kötü bir şey söyleyecekti.Derin bir nefes alarak olabilecek her şeye hazırlıklı olmaya çalıştım.Üzgün görünüyordu.Onu bu kadar üzen şey ne olabilirdi ki…Belki de bir yakınını kahbetmişti…
Tom beni görünce kibarca karşısına oturmamı işaret etti.Söyleyeceklerinin ciddi olduğuna kesinlikle şüphe yoktu. Merakla ona baktım.
“Sorun nedir?” diye sordum.Bir sorun vardı şüphesiz.Onu bu kadar üzen şeyin ne olduğunu merak ettim direk konuya girdi.
Evli olduğunu söyledi.Karısının hamile olduğunu söyledi.Ben sadece şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum.Sonra beni gerçekten çok sevdiğini, karısını hiç sevmediğini gerçek aşkı bende bulduğunu söyledi falan falan…
Soğukkanlılığıma şaşırıyordum.Daha önce hiç bu kadar soğukkanlı olmamıştım.Hemen masanın üzerine bıraktığım çantamı koluma takarak dışarı çıktım.Tom’un arkamdan
“Rose!” diye seslendiğini duydum.Ama artık umrumda değildi.Herşey yalandı her şey bitmişti.Ogünkü tek sorunum bu değildi tabi sorunlar bitermiydi.Biraz ilerledikten sonra sahildeki banklardan birine sendeleyerek oturdum gerisini hatırlamıyordum…
Gözlerimi açtığımda her şey bulanıktı…Net olan hiçbirşey yoktu.Tıpkı hayatım gibi…
Karşımda beyaz önlüklü birinin olduğunu fark ettim.Bana bakıyordu.Endişeli bir şekilde bana doğru bakıyordu.
“Bayan Night?Beni duyabiliyor musunuz?”
Dedi doktor büyük bir ciddiyetle başımı salladım.Ne olduğunu tahmin edebiliyordum.Bayılmıştım.Son 6 aydır çok üzüldüğümde bayılıyordum.Bu artık olağan bir şey olmuştu benim için.Üzüntüden olduğu için fazla önemsememiştim ama önemsiz bir şey olmadığını yeni yeni anlamaya başlamıştım.
Kendime geldiğimde doktor benimle konuşmak istediğini söylemişti.Doktorun odasına gittim ve içeri girdim.Odasında birsürü kitap vardı.Benimle ciddi bir konuyu konuşmak istediği belli oluyordu.
“Sizinle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum bayan Night…”
“Bana Rose deyin.” Dedim.Bayan Night kendimi çok yaşlı hissetmeme neden oluyordu.
“Peki Rose…Bayılmalarının normal olmadığının farkına varmışsındır.”
Çaresiz bir biçimde başımı salladım.
“Bak Rose…Beyninde uzun zamandır bir tümör var.Bu tümorü yok edemeyiz.Yani kısa bir ömrün var…Sana tavsiyem…Bundan sonraki kalan zamanını iyi harca..”
Şok olmuştum.Bayılmalarım…Çok az mı ömrüm kalmıştı…
“Rose? İyi misin?”
“Ben… çok iyiyim… teşekkürler….” Diyebildim.Ne diyebilirdimki?
Hemen çantamı aldığım gibi her zaman gittiğim köprünün bulunduğu yere gitmiştim…
Şimdiki zamana dönüş…
Ölümü düşünüyordum.Erken yada geç…Ne fark ederdi ki?Nasıl olsa ölecektim.Ha
şimdi ha sonra ne fark ederdi.
Belki de haklıydı hayatımın tadını çıkarmalıydım.Şimdiye kadar yapamadığım bir şeyi yapmalıydım.Onun ne olduğunu iyi biliyordum.Hemen işyerindeki patronumu aradım.Birşey söylememe fırsat vermeden konuşmaya başlamıştı bile…
“Rose nerelerdesin sen?Bu kaçıncı bukadarına da dayanamayacağım artık?Tanrım bu insanlar nasıl bu kadar rahat olabiliyorlar?”
“Üzülme Angel.Artık beni görmeyeceksin.İstifa dilekçemi yarın masanda bil.”dedim ve telefonu yüzüne çat diye kapattım.
Hemen küçük ve huzurlu(!) evime gittim.Herşeyi bıraktım.Sadece yanıma bütün kredi kartlarımı aldım.
Şehrin en lüks semtine giderek bir apartman dairesi kiraladım.Sıradan ve bir o kadar da gizemli bir yerdi.Bir de telefon bağlattım yeni evime…
Üstümdeki giysileri çıkardım.Geçmişe dair her şeyi silmek istiyordum hayatımdan. Hemen telefonumdan yeni giyisiler ve evime çok istediğim eşyalardan sipariş ettim.
Bir hafta sonra evim bir saray yavrusuna dönmüştü.Kredi kartı borçları umrumda değildi.Nasıl olsa ölecektim.Önemli olan yaşadığım anın tadını çıkarabilmekti.Bende öyle yapacaktım.
Önümde bir sürü dergi vardı ve içinde hayatlarını işlerine yansıtmayan modellerin üzerindeki giyisiler…Bir an o kadar imrendim ki onlara… Binlerce sorunları olduğuna dair her iddasına girebilirdim.Ama onlar bunu yansıtmıyorlardı.Yüzlerinde daima herkesi kandırabilecek sahte bir gülücük yapıştırılmıştı.
Şimdi üstümde her zaman istediğim türden ipekten bir elbise vardı.Kırmızı renkliydi ve üzerime tam oturuyordu.Ama henüz tatmin olamamıştım.İstediğim bir şey daha vardı…Gitar…
Küçüklüğümden beri Noellerde hep o gitarcının önünde durup o kırmızı gitara bakardım.Her almak istediğimde annem itiraz ederdi ama şugünlerde belki moralimi yerine getirebilirdi…

Hemen telefonu elime alıp kırmızı bir gitar sipariş ve ses sistemini istediğimi bildirdim.Yarım saat içinde getireceklerini söylediklerinde içim içimi yiyordu…

Hayellerini kurduğum o kırmızı gitar şimdi benim olacaktı.Yarım saat bana sonsuzluk kadar uzun gelmişti.

Gitarımı elime aldım ve günlerce çaldım.Gitarımı çalarken huzur buluyordum.Birşeyler kıpırdıyordu içimde.Sanki en sevdiği ama kaybettiği oyuncağını kaybetmiş bir çocuk gibiydim.Ben gitarımı bulmuştum.

Aradan birkaç ay geçtikten sonra kendimi çok daha iyi hissettiğime karar verdim.Doktorun söylediğine göre şuan bir ölü olmam gerekirdi.Kontrole gittiğimde beynimdeki tümörün yok olduğunu söylediler.Evet gitarım…Beni hayata bağlamıştı…

Ama bu mutluluğum kısa sürdü.Kredi kartına olan borçlarım kabarmıştı.Hayatta ödeyemezdim.Daha sonra neyim var neyim yok sattım.Gitarım hariç.Nasıl satardım onu?

Artık sokaklarda gitarımı çalarak paramı kazanıyorum ve bundan hiç şikayetçi değilim.Bir kez daha gitarım hayatımı kurtardı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pierretta Scylla
Admin / Kırmızı Çaylakların Yüksek Rahibesi
Admin / Kırmızı Çaylakların Yüksek Rahibesi
Pierretta Scylla


Mesaj Sayısı : 301
Kayıt tarihi : 11/02/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 100
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

Gitar-->> Empty
MesajKonu: Geri: Gitar-->>   Gitar-->> I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 29, 2010 4:31 pm

Eğer yanlış bilmiyorsam bu Gitar filminin konusu değil mi?

Eğer yanlış ise lütfen düzeltiniz bilgiyi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pixie Crystal Ryan
3.Sınıf Çaylak
3.Sınıf Çaylak



Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 24/05/10

Gitar-->> Empty
MesajKonu: Geri: Gitar-->>   Gitar-->> I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 29, 2010 5:06 pm

tam olarak değil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pierretta Scylla
Admin / Kırmızı Çaylakların Yüksek Rahibesi
Admin / Kırmızı Çaylakların Yüksek Rahibesi
Pierretta Scylla


Mesaj Sayısı : 301
Kayıt tarihi : 11/02/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 100
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

Gitar-->> Empty
MesajKonu: Geri: Gitar-->>   Gitar-->> I_icon_minitimePtsi Mayıs 31, 2010 10:57 pm

30-Betimleme~8+10/18.
20-Uzunluk~12.
20-Kurgu~6.
10-İmla~9.
10-Noktalama~8.
10-Renk Uyumu~8.

61-Altmış Bir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gitar-->>
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Güç Seviyesi-
Buraya geçin: