House Of Night
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Karanlığın ve ışığın buluştuğu yerde, elbet kan dökülecektir. Savaşın kapıları sana açıldı, gecenin sesini dinle ve yüreğindeki zarlarla oyna. Doğru yolu bulacaksın...
 
AnasayfaHouse Of NightLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 +...Sis...+

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Justin Ed Williams
5. Sınıf Çaylak
5. Sınıf Çaylak
Justin Ed Williams


En Belirgin Özelliği : Çok romantik olmam... Benimle çıkmak için birsürü kız can atar.
Kediniz : Korinn. Çok iridir benim kızım. Açıkçası taşımakta güçlük çekiyorum :D
Nerden : Tulsa Gece Evi
Mesaj Sayısı : 8
Kayıt tarihi : 15/09/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 87
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi:

+...Sis...+ Empty
MesajKonu: +...Sis...+   +...Sis...+ I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 15, 2010 4:03 pm

+...Sis...+ I_icon_minipostKonu: Sis.... +...Sis...+ I_icon_minitimePerş. Ağus. 05, 2010 3:07 pm+...Sis...+ I_icon_quote



“Neden ben! Neden bu aptal konuşmayı ben yapmak zo-rundayım? Şu koskoca sınıfta benden başkası yok mu?” Bu soruları sorarken doğru olan cevabı beklemiyordum ama sinirden çıldırmak üzereydim. Neyse ki yanımda Carey vardı. Her zamanki gibi bu halimden kurtulmamı bekliyordu.

“Neden cevap vermiyorsun? Bir iki teselli cümlesi fena olmazdı.” Carey beni dinlemiyordu. Elindeki kağıda bakıp derin derin düşündüğünü gördüm.

“Berbat görünüyorsun. Şu haline bak, tırnağın kırıl-mış,” dedim. Anında bir çığlık duydum.

”Neden bahsediyorsun sen? Olamaz! Tırnağım!” Onu bana döndürebilecek tek şey buydu. Şu kızlar.

“Şuna bak! En yakın arkadaşım John. Eğer sende…”
“Tamam,üzgünüm. Ben sadece beni dinlemeni istiyordum.”
“Seni dinlemek mi?”
“Haberi görmedin mi sen?” gözlerini fal taşı gibi açmış elindeki kağıda bakıyordu.Bende kağıda baktım ve büyük harflerle yazılı cümleyi okudum.

“İLK SINIFLARIN DİKKATİNE!YENİ MÜDÜRENİZ DEBORAH’IN ŞEREFİNE DÜZENLENECEK OLAN KUTLAMAYA DAVETLİSİNİZ.”
İmkânsızdı.Bu güne kadar yeni bir müdüre geldiğinde ilk sınıfların çağırıldığı hakkında hiçbir şey duymamıştım.
“Kahretsin! Ne giyineceğim şimdi, hiçbir şeyim yok. Deborah!Vay be!Gerçekten çıldırmış olmalılar.Bizi onun karşısına nasıl çıkartırlar?” Carey ilk defa bu kadar anlamlı konuşmuştu.Bense nutkum tutulmuş, olacakları düşünüyordum.Bizden yüksek bir ruh, diğer çaylakların düşüncelerini okurdu.(çaylaklar biz oluyorduk,yeni 1. sınıflar) o an aklımızdan onların zararına bir şey geçtiğini anda ruh bedenden ayrılır ve yok olurduk.

“Bu olmaz,” dedim.Sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı ama yanı-mızdan geçen okulun en havalı (kendini popüler zanneden ve 2.sınıfta olan) kızı Laura’nın duymasını engelleyememiştim.

“Seni bu kadar umutsuz görmek benim için inanılmaz bir duygu Jock! Şey Jose. Yok yok John.” Adımı bilerek yanlış söylüyordu ama benim için önemi yoktu.

“Benim umudum her zaman vardır Laura ama senin kal-mamış gibi. Şuna baksana bu gün tıpkı diğer öğrenciler gibi görünüyorsun.” Karşımda Laura kızarırken, arkadan Carey’ın küçük kahkahalarını duyabiliyordum. Birini böyle aşağılamak(aslında diğer öğrencilere benzetilmek sadece Laura için aşağılanmaktı ama) hiç haz almadığım bir şeydi. Her nedense Laura’yı bile üzmek istemiyordum. Belki de ruh olmanın zorluklarındandır. Kim bilir? Ben bunları düşünürken Laura’ya baktığım yer artık dümdüz bir duvardı. Laura arkasına bile bakmadan kaçmıştı. Onunla bir daha konuşmayacak olmak içimi rahatlattı. Kolumda bir sıcaklık hissedene kadar hala rahattım. Ta ki onunla burun buruna gelene dek. Evet oydu!Karşımdaki Maria idi. Carey bile ondan bu kadar etkilenmemin nedenini merak ediyordu.O kadar güzel değildi. Okulun en popüler kızı da sayılmazdı. Ama okula geldiğim ilk gün karşıma çıkan oydu ve o benim ruh ikizimdi (ben öyle olduğunu düşünüyordum ve yapacağım konuşmada –ruh ikizi- kavramından da bahsedecektim.) Eğer Maria konuşmasa ben iç tartışmama devam edecektim ve işte sesini duydum. Beni kendine çeken o muhteşem sesini.

“John! Sen iyi misin?” Bana neden böyle bir soru sorduğunu anlamak kolaydı. Onu görür görmez tıpkı bir aptal gibi bakakalmıştım.
“Hey! John orda mısın?” Yine onun sesiydi. Tanrım! Resmen kızarmıştım. Hala kendime gelememiştim. Sonra sarsıldığımı hissettim. Sanki onu daha yeni görmüş bir hal takındım. Onu her gördüğümde böyle hissediyordum zaten.

“Selam Maria!” diyebildim sadece.
“Sen iyi misin John? Sabahtan beri seni arıyorum buluyorum ama yine sana ulaşamıyorum.” İnanmıyordum.Beni arıyordu.

“Kusura bakma Maria. Ben şey…şu yeni müdüre olayına biraz şaşkınım o kadar.”
“Neyine şaşkınsın? Beğenilmeyen müdüre gönderilir ve yerine yenisi gelir. Melanie beğenilmedi. Şimdi Deborah geliyor.” Beni anlamamasına şaşırmıştım. Bunu demek istemediğimi bilmeliydi. Konuşmaya devam ederek “John, bu gün garip görünüyorsun. Seni hemen revire götürmeliyiz.” Hasta olduğumu düşünüyordu. İnanılmazdı. SÜPER!


“Saçmalama Maria!” sesim çok yüksek çıkmıştı. “Ondan bahsetmiyorum.Farkındaysan ben birinci sınıfım ve birinci sınıflarda kutlamaya davetli.Bizim sizin gibi(yani ikinci.üçüncü,dördüncü,beşinci sınıflar)gibi mevkili ruhlara karşı bağışıklığımız yok.Eğer kutlamada yanlış bir şey düşünürsem…” Sesimi kısmıştım.Normal günde onlar hakkında kötü düşünmek sorun değildi ama kutlama günleri ruhlar için özeldi ve bütün kötülüklerden arınmış olarak kutlamaya katılılınırdı.Tam iç hesaplaşmalarıma dalmışken Maria tekrar konuştu.

“Bunu hiç düşünmemiştim. 1.sınıfların davetli olduğunu da senden öğreniyorum.” Tanrım,o kadar tatlıydı ki. Sarı saçları, uzun boyu ve zayıf vücuduyla, tıpkı bir çocuk gibi karşımda büzülüp kendini affettirmeye çalışıyordu.

“Bilmediğini biliyorum. Böyle bir şey olduğunu ilk defa duyuyorum. Lanet olsun ki bana denk geliyor,” dedim ve Maria gülmeye başladı. Sinirlenmem gerekirken ona daha da yaklaşmak istiyordum ama o fırsat bırakmadan elimi tuttu. Ben de onu kendime çektim. (Tanrım bu kız gerçekten nefis kokuyordu.)Söylediği kelimeleri duymaya çalışıyordum.

“Biliyor musun John…Gerçekten senin yanında çok mutluyum. Sen daha 1. sınıfsın bu durumu hiç duymamış olman gayet normal ve bana açıklama yapmak zorunda olmadığını biliyorsun değil mi?” Tanrım bir hareketiyle dünyamı değiştirirken, bir sözüyle her şeyi mahvetmişti. Ona hesap vermek istiyordum, beni merak etmesini! Ama…

“Evet, biliyorum,” deyiverdim.Onu bırakmak istemiyordum ama o beni gevşetti ve serbest bıraktı. Çoktan yürümeye başlamıştık.

“Konuşmanı dinlemek için sabırsızlanıyorum,” dedi.Bunu duyunca yumruk yemiş gibi oldum.

“Ne demek istiyorsun! Sana okuyacağımı hiç zannetmiyorum.” Bunu öyle sinirle söylemiştim ki şaşırdığını fark edi-yordum.Yinede bana gülerek bakmıştı.

“’Ruh anatomisi’ adlı konuşmanı bütün okulun karşısında yapacağın hakkında sana bilgi vermek…”cümlesini yarıda kesmiştim. Baştan aşağıya ısınmaya başladım. O aptal ruh anatomisini inceleyip, anlatacaktım. Konumun özeti şuydu:
Ruhlar bedenlerin içinde yaşayan,onlara canlılık katan varlıklardır.İnsanların kendi bedenleri büyüyüp yetişiyor.Biz ruhlarda tıpkı bir insan vücudu gibi büyüyoruz. (Tabi ki normal bir büyüme değil.) Bir insan vücudu belirli bir yaşa gelirken fiziksel olarak büyür. Ruh ise içindeki ışığı büyütür. Bu ışık ruhların gücüdür. İnsanların tanrısı bizim tanrımızdır ama biz onların içlerinde yaşayan,onlara ayak uyduran küçük yaratıklarızdır. Buraya gelene kadar bir ruh olduğumu bilmiyordum. Küçük bir bebeğin içine,ışığım çok azken yerleştirilmiştim.O bebeğin annesi annem, babası babam olmuştu. Buraya gelince, sadece insanın içinde büyüyebilen bir ışık parçası olduğumu anladım. Bütün ruhların hikâyesi böyleydi işte.
Geldiğimiz bu yerde Amishler gibiyiz. Büyük bir ana binamız ve etrafındaysa kütüphanemiz veya sosyal etkinlik alanlarımız var. Zamanımız çoğu büyük binada geçer. Yatakhanelerimizde zaten buradadır.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amanda Sylise
6.Sınıf Çaylak
6.Sınıf Çaylak
Amanda Sylise


En Belirgin Özelliği : Sarı saçlarım , mavi gözlerim , hırçınlığım , kendime olan güvenim , moda anlayışım , sesim , popülerliğim ...
Kediniz : Möğlin^^ Bentüğ yumağı , akıllı oğlum. Seni çok seviyorum.
Nerden : Londra~~
Mesaj Sayısı : 1274
Kayıt tarihi : 17/01/10

Rpg Gücü
Rp Puanı Rp Puanı: 100
Uyarı Seviyesi Uyarı Seviyesi: +0

+...Sis...+ Empty
MesajKonu: Geri: +...Sis...+   +...Sis...+ I_icon_minitimeÇarş. Eyl. 15, 2010 4:16 pm

Rrp^ni ilginç buldum. Ancak bir okadarda beğendim.
Puanın 87*
Rütben veriliyor. Bunu dışında Erebusun oğlu veya profesörlük gibi bir rütbe isitiyorsan karakter seçimi bölümüne başvurman yeterli.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
+...Sis...+
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
House Of Night :: Rpg :: Güç Seviyesi-
Buraya geçin: