David Erik Swétey

Konu: David Erik Swétey Ptsi Ekim 25, 2010 8:36 pm

David garip seslerin gelmesiyle irkildi. "Tanrı aşkına!Bu sesde ne böyle?" dedi içinden homurdanarak. Yorganını açdı ve soğugu iliklerinde his etti. Ayıcıklı terliklerini giymesiyle aşağıya doğru koşması bir oldu. Kapıyı açtı ve "Lanet olası postacı yine bahçe kapısını açık unutmuş" dedi. Kapıyı kapadıktan sonra odasına çıktı ve yorganı başına geçirmesiyle saatin çalması bir oldu. İçinden "Lanet olası okul" dedi.
Dolaptan sütünü aldı ve çantasını koluna geçirip evden dışarı çıktı. Oksijen beynine vurduğunda derin bir nefes aldı ve nefesini yavaşca geri bırakdı. Bu akşam kampa gidiceklerdi. Belki de David'in morelini kimse bozamazdı. Tabi ki ayakkabısına yapışan sakız dışında. "Lanet Olsun! Bu gün ne kadar çok lanet olsun dedim. En sonunda lanet olucak" dedi ve içinden kıkırdayarak gülmeye başladı. Sokakdaki herkes David'in suratına bakıyordu yada o öyle his etti. Bugün yürüyerek gitmeyi tercih etti çünkü uykusu daha açılmamıştı.
20 dakikalık bir yürüyüşden sonra okula gelmişti. Enna'nın çığlığı David'i yani Erik'i ürküttü. "Aaaa... David!! Tanrı Aşkına Neredesin sen?" dedi. David, Enna'ya tüm içtenliğiyle sarıldı. "Hey. Enna, asıl sen nerelerdesin?" dedi ve sıcak bir gülümseme patllattı. Tokalaşmaları bir arkadaş tokalaşmasından biraz daha fazla sürdü. Sanırım arkadaşda değillerdi zaten.
- Enna! Kampa geliyor musun?
- Oo.. David bensiz kamp düşünebiliyor musun?
- Hayır tabiki...
- O halde saat 20.00'da bizim evde ol. Beni almalısın.
- Tamam. Görüşürüz.

David, aşık mıydı? Sanırım aşıkdı. Enna ona çok farklı geliyordu. "Umarım kampda ona açılabilirim" dedi içinden, hatta oldukça içinden söylemiştiki. Ne dediğini kendi bile fark etmemişdi. Ders ziliyle irkildi. Bir an olsun Enna'yı düşünmekden vazgeçip derse girmek için adımlarını atmaya başladı. "Ders Fizik mi?" dedi içinden. "Hayır! Şimdi fizik çekilir mi?" diye söylenmeye devam etti.
Ders uyuyarak geçmişti. Saat 18.00 'ı gösteriyordu. Enna'yla buluşması için sadece 2 saat vardı. Hazırlanabilecek miydi? Oda bilmiyordu. Koşarak dışarı çıktı ve bir taksi çevirdi. Neyse ki taksici hızlı sürmüştü arabayı. Eve koşar adımlarla girdi. Üstüne rahat edebileceği birşeyler geçirdi. Çantasına ise birkaç konserve battaniye ve çadır aldı. Saat 19.45'i gösteriyordu. Çantasını omzuna geçirdi ve koşarak. Enna'nın evine gitti. Kapıya geldiğinde nefes nefeseydi. Bir süre nefesinin düzene girmesini bekledi ve ardından zile bastı. Zilin ötüşü Erik'i kendine getirmişti. Kapıyı Enna açtı ve gülümseyerek "Hazırımmm..." dedi. David'in yanağı kızarmıştı. "Öyleyse çıkalım" dedi. Yürüyerek okula gittiler. Okul servisi çoktan hazırdı. Hemen yerlerini aldılar. David kulaklığının birini Enna'ya uzattı. Enna gülümseyerek kabul etti. Ve David şarkıları ayrı bir özenle seçmeye başladı. Hava karanlıkdı ve David, karanlıkta yolculuk yapmayı çok severdi. Gözünün kapandığını his etti ve sanırım uyuya dalmıştı.
Enna'nın yumuşak sesiyle uyanmak ayrı bir zevk vermişti ona. Geldiklerini anladığında hemen toparlandı ve otobüsden indi. Prof. Hayg "Bugün yapıcak bir işimiz yok. Kampımız yarın başlıyacaktır. İsteyenler otobüsde kalabilir. İsteyenler çadır kursunlar." dedi. Enna ve David otobüste kalmayı ve çadırı yarın kurmayı tercih ettiler. Otobüsdeki yerlerine geri döndüler ve uyumak için gözlerini yumdular. David yine o ağırlığın geldiğini hisseti ve sanırım tekrar uyumuştu.
Birkaç saat sonra tuaf bir ses duydu.
- David!
- ...
- David!
- ...
- David!
- Efendim?
- Beni uyku tutmadı biraz dolaşıcam bana eşlik eder misin?
- Tamam.

Enna ve David kimseye duyurmadan otobüsden çıkmışlardı. Ve karanlık ormana doğru yürümeye başladılar. Enna, David'in elini tuttu ve durdurdu. David, bundan fırsat bilerek, Enna'nın dudağına masum bir öpücük kondurdu. "Benimle çıkar mısın?" dedi fısıltılı bir şekilde. Enna, David'in kulak memesine yaklaşdı ve "Evet" dedi. David korkunç bir sesin duyulmasıyla irkildi. Enna'nın elini tuttu ve otobüse doğru geri koşmaya başladılar. Enna'nın elini bırakdığını fark etti ve arkasını döndüğünde Enna yoktu. Sağa, sola, arkaya her yere baktı ama yoktu. Yoktu işde. "Tanrım. Nerde bu lanet olası kız" dedi içinden. Birden bir ses duydu." David...!" . Bu Enna'nın sesiydi. Aşağıdan geliyordu. bu nasıl olurdu? Kafasını aşağıya indirdiğinde, Enna'nın ayı avlamak için açılmış koca çukura düştüğünü gördü. David napıcağını şaşırmış bir vaziyette, dona kalmıştı. Enna'nın korkunç çığlıkları beynin içinde dans ediyordu. Aklına yapıcak hiç birşey gelmiyordu. Otobüsü bulmalıydı. Ne tarafa gidicekti. Onuda unutmuştu. Zavallı bir moron gibi sağa ve sola dönüp duruyordu. Çukura doğru ayının yaklaştığını fark etti. "Olamaz" dedi içinden. "Enna, sakın korkma. Korktuğunu belli etme. Ben yardım çağırmaya gidiyorum" dedi. Ve Sağ tarafa doğru koşmaya başladı. David koşarak ayının dikkatini kendi üzerine çekmişti. Olabildiğince hızlı adımlarla koşuyordu. Ayı, David'ı kovalıyordu. Bu kovalamanın ne kadar sürüceği belirsizdi. David'ın beyninde binlerce soru cümbüşü dönüyor ve aklını kaçırcakmış gibi his ediyordu. Kalbi çok hızlı atmaya başladı ve artık ayakları ilerlemiyordu. "İmdaatt..." diye çığlıklar atmaya başladı. Yardım edebiliicek kimse yoktu. Aşağıya çömeldi ve adeta bir kurban gibi ayının ona doğru yaklaşımını izledi. Ayı yavaş adımlarla geliyordu, geliyordu ve geliyordu. Sonun da ayı David'ın yanına yaklaşmışdı. David, kafasını aşşağıya doğru eğdi. Ve ayının David'ın üzerinde açacağı diş izlerini beklemeye başladı. Korkuyordu ama kıpırdıyacak takati kalmamıştı. Ayı ile arasında sadece 2 küçük adım kalmışdı. Ayı son adımını attı ve David'ı yemek için yaklaştı. Ağızını kocaman açdı ve daha da yaklaştı. Bir ses ile David irkildi. Ayı vurulmuş bir şekilde yer yatıyordu. David, etrafına bakındı. Kimse yoktu. Bu nasıl olmuştu? İçinden "Tanrım! Sonsuz Teşekkürler" dedi. Ve Ayağa kalkıp Enna'nın yanına gidicekti. Fakat ne tarafa gidiceğini bilmiyordu. Şimdi ne yapıcakdı. Nasıl bulucakdı Enna'yı? Birden bir ses duyuldu.
- Hey Çocuk! Sen bu saate burda ne arıyorsun?
- Eee.. Şey.. Ben.. Ben..
- Evet!Sen?
- Ben ve kız arkadaşım ormanda geziyorduk. Servisimizde ilerde onu bulamıyorum. Kız arkadaşımıda bulamıyorum. Bana yardım eder misiniz?
- Sanırım servisin nerde olduğunu biliyorum.
- Öylemi? Beni götürebilir misiniz?
- Tamam. Beni takip et.
- Peki! Çok.. Çok.. Çok.. Teşekkürler. Değerli merminizi benim için harcadığınız içinde çok teşekkürler.
- Hadi bakalım. takip et beni.

Saatler sonra otobüsü bulmuştu. Hemen Prof.'ü uyandırıp olanları anlattı. Ve saatlerce koşuşturmanın yorgunluğu ile Prof.'ün kucağına baygın bedenini bırakdı.
Gözünü açtığında hastanedeydi. Ve hemen kalkmaya yeltendi. Enna'yı bulmalıydı. Gözünü sağa çevirdi ve sağ tarafda Enna yatıyordu. Derin bir oh çektikden sonra kendini yatağa bıraktı.

Hastaneden çıktıklarında Enna ve David harika bir çift olmuştu. Okulda hep onların uyumları konuşuluyordu. Bu gezi olayı onları iyice popüler yapmıştı. David kuzeni Ares'i aradı ve Enna ile olanları anlattı. Ares, gülücekmiydi, ağlıcakmıydı bilemedi. Şaşkınlığını susmakla dile getirdi. Ve sonra dayanamayıp konuştu. "Hey David! Bu kadar olay oluyor ve beni şuan mu arıyorsun? Seni sorumsuz kuzen!" dedi. David kızarmıştı ve ne diyeceğini bilemedi. "Ee..Şey.." dedi. Ardından konuşmaya başladı. " Hadi Gloria Jeansda birer kahve içelim. Hem Enna ile tanışırsın." dedi. Ares, "Tamam" dedi.
Bir Kaç saat sonra iddalı bir tanışma gerçekleşmişti. Ares, Enna'yı sevmişti. Bir yandan aşk başlerken, bir yandanda harika bir dostluk başlıyacaktı sanırım..

Konu: Geri: David Erik Swétey Çarş. Ekim 27, 2010 8:22 pm

Lütfen rpnizi biraz daha uzatıp, haber veriniz.

Konu: Geri: David Erik Swétey Cuma Ekim 29, 2010 12:49 am

# Betimleme: 10 ~ 13
# Uzunluk: 15
# Kurgu: 16
# İmlâ: 8
# Noktalama: 9
# Renk Uyumu: 9

# İyi bir Rp'ydi ama hiç betimleme yoktu. Fiziksel betimlemeler üzerine çalışmalısın..

Rp Puanı : 80.. Rütbenizi pmle bildiriniz.

» David Erik Swétey
» Erik & Alondra
» Veee Erik......
» Erik'tim.Loren olarak döndüm.
» David Guetta - Baby When The Light