O gün hava sıcaktı. Okulun kapısında arkadaşım Alicia'yı bekliyordum. Sonra uzaktan bana el salladığını gördüm. Kafamı iyice kaldırıp ona gülümsedim. Uzaktan bana ''Hey Daisy!'' diye bağırdı. Bana koşmaya başladı. Bende ona koşmaya başladım. Bir taşa takıldım. Ama birşey benim kollarımdan tuttu. Kafamı kaldırıp baktığımda. Herkesin şaşkın gölerle donup kaldığını gördüm. Hatta Alicia bile...Kafamı kaldırıp baktığımda kalbim küt küt atıyordu. Derin ve heyecanlı nefes alışverişimi duyuyordum. Korkmuştum...
Beni tutanın bir vampir olduğunu gördüm. Kollarımı o kadar sıkı tutmuştu ki kaçamıyordum. Parmağını bütün suratımda gezdirdi. Korkuyordum. Beni kimse kurtarmıyordu. Sonra kendimi yerde buldum. Başım acıyordu. Kafamı kaldırdım. Elimde toprak elementiğle ilgili yeşil ve kahverengi dövme vardı. Parmaklarıma kadar iniyordu bu dövme. Sonra öğretmeni gördüm. Kafamı kaldırıp ona baktım. Endişeliydi. ''Ah tatlım iyi misin?'' sesindeki endişe gereğinden fazlaydı.
Ona uzun bir süre baktım. Kahverengi saçları uçuşuyordu. ''Sadece elim sızlıyor.'' dedim. Benim elimi tutup yerden kaldırdı.Ama artık vampirdim ve bunu kabullenmek zorundaydım. Öğretmen beni çekiştirerek ''Aileni aramalıyız ve seni doğruca Night'a götürmeliyiz.Tanrım'' yutkundum. Onun hızına yetişerek ''Gitmek istemiyorum.'' Yeni gelen bir kız olup dışlanmak istemiyordum.''Artık bir vampirsin. Bundan kaçışın yok. Seni kimsenin damarlarını ısırıp kanıyla birlikte karıştırmaya çalışmaya başlamadan götürmeliyim.'' Evet vampirler insanı görünce böyle yapar. Fakat dayanabilirsin. Bu bazı vampirler için geçerli. Vampir yapmak içinde o vampir yapıcı vampirin yaptığı gibi yapmalıyız.
Öğretmen annemle uzun uzun konuştu. Bana bakınca lafı kısa kesti. Beni kendi arabasıyla götürdü. Uzun bir yoldu. Yorgundum. Kendimi halsis hissediyordum. Orası büyük bir şatoydu. İçeri adımımı attığım an kendimi süper hissetmeye başladım. Öğretmen hemen kulağıma ''Yeni geldiğin söyle ve arkadaş edin. İnsanın girmesi yasak.'' dedi. El sallayıp gitti. Arkadaşlarımı şimdiden çok özşüyordum. Neden kimse beni kurtarmadı. İlerledim ve büyük bir odaya girdim. Arkamdan bir ses ''Sen yeni vampir misin?'' dedi. Yerşmden zıpladım. Arkama döndüğümde güleryüzlü biriyle (vampirle) karşılaştım. Elini uzattı ve ''Ben buranın seçilmiş profesörüyüm. Yani insanların dilinde müdürüm.'' dedi. Elini sıktım. Gülümsedi ve '' Sen Daisy olmalısın.'' kekeleyerek ''Adımı nereden biliyorsunuz?'' kıkırdayarak (harika ir gülüşü ve gülümsemesi var. Şimdiden ısındım.) ''Geleceğini hisettim. '' dedi ve beni karanlık bir odaya götürdü.Işığı açınca kuşlar ötüyordu. Mavi gökyüzü parlıyordu. Aydınlıktı.Harika bir yerdi. Elinde sopa olan, gülümseyen, vücudu tüm elementlerle kaplı dövmeleri olan bir heykel gördüm. Profesör ''Ah bu arada adım Lauren.''
İçerisi serindi. Bana ''Burası tanrı odası. Bizim tanrımız. Yeni gelenler şu çeşmeden su içer ve ellerini yıkar. Sonra tanrıya ''Duy beni beni vampir yaptığın için görevlere uyacağı'' diye dua edeceksin. Yoksa seni çiğ çiğ yerler. Ama bu okuldan dışarı çıkmak yok.Şimdi anlatıklarımı yap.'' dedi. Çiğ çiğ yemek. İğrenç. Arkasından ''Profesör bu kadar mı? Başka birşey yok mu?'' dedim. Gülümsedi ve ''En aşağı kata gel. Koridorda yürü ve oradan sağa dön kocaman bir kapı göreceksin. Oraya gel. Okulun 1000. yılını kutlayacağız.'' dedi ve gitti. Dediklerini yaptıktan sonra aşağı gittim. Parti henüz başlamamıştı. Sonra dört kişi ''Merhaba'' dediler. Gülümsedim ve ''Merhaba.Benim adım Daisy'' dedim. Ortadaki sarışın pespembe giyinmişti. Gülerek ''Ne kadar da ezik bir isim.'' keşke birisi beni kurtarsa şu cadılardan. Sonra sevimli bir kız ''Onu rahat bırakın cadolaozlar.'' dedi. Ah nihayet birisi beni kurtarmıştı.
Ona ''Sağol.'' dedim. Gülümsedi ve ''O cadolozlarla uğraşma.'' dedi ve İngilizlere benzeyen bir kızın yanına götürdü. ''Bu benim arkadaşım o da bizim gurubumuzdan ve seni aramıza almak istiyoruz.Seni çok sevdik.'' Arkadan siyah saçlı bir erkek ile sarı saçlı bir erkek geldi.''Merhaba'' dediler. Sonra ''Benim adım Nelly.'' dedi. İngilizlere benzeyen kızda ''Adım Katy.'' dedi.''Benim adım Daisy.Szin gurubunuza katılıyorum.'' dediğimde Nelly bana sımsıkı sarıldı. Siyah saçlı erkek ''Ben Michael.O ise Danny.'' diyerek sarı saçlı erkeği gösterdi. Mutluydum güvenebileceğim arkadaşlar bulmuştum. Her biri elmas.
2. BÖLÜM GELECEK.....