Güzel Bir Gün

Serenity dersler bittiğinde bıkkın bir şekilde sınıftan çıktı.Yorgundu kütüphanede çok uzun kalmıştı.
Sözün özü gergindi.
Yürüyerek avluya çıktı.Avluyu seviyordu geniş bahçeye bakan müthiş bir manzarası vardı.
Derslerde Jo'nun kendisini nasıl güldürdüğünü hatırlayınca gene kıkırdadı.Çözmesi gereken Dylan problemine bile espritüel yaklaşıp Serenity'i kahkaha krizine sokmuştu.
"Serenityyyy."diye bir ses duyunca oturduğu yerden başını çevirip yanına koşan Johanna'yı gördü.
Gülümsedi.
Kahkaha krizi yaklaşıyordu.

Out rp:Johanna Rachelle Morgan-Serenity Lilith Athena

Jo dersler bitince sınıftan çıktı ve yavaş yavaş yürümeye başladı. Nereye gittiğini bilmeden ilerlemeye devam ediyordu. Derste S'nin biraz gergin olduğunu anlayıp onu güldürmüştü. S'nin gülmeye ihtiyacı olduğunun farkındaydı. Jo yorgun olsada S'yi bulup onunla konuşmak, onu neşelendirmek istiyordu. S'yi en çok kendisinin güldürebildiğine emindi.
Jo S'nin avluda olabileceğini düşündü ve oraya doğru ilerlemeye başladı. Avluya geldiğinde onu bir bankta otururken gördü ve "Serenityyyy." diye bağırıp koşmaya başladı.
S eğmiş olduğu kafasını kaldırıp Jo'ya bakmaya ve gümeye başladı. Jo yanına vardığında " Ne gülüyorsun ya. Komik birşey mi var ? " diyip kendiside gülmeye başladı.

S "Seninle konuşmak her zaman çok iyi geliyor Jo." dedi içtenlikle ve sözlerine "Peki ya sen Jo?Bu aralar hiç konuşamadık.Sende neler oluyor?" diyerek devam etti. Jo gözleryle gökyüzüne baktı ve olanları düşünmeye başladı. Aslında hiç birşey olmamıştı. Herşey Jo için aynıydı. Sadece bugünlerde eski arkadaşlarını ve sevdiklerini çok özlemişti. Jo tekrar S'ye bakarak konuşmaya başladı. " Aslında bugünlerde farklı olan hiç birşey yok. Hep aynı. Yine derslere girip çıkıyorum, sizinle takılıyorum. Olan olaylar bu kadar. Sadece bu ara ailemi ve eski arkadaşlarımı çok özlemeye başladım. Ne kadar zamandır görüşemiyoruz. " dedi ve konuşmasını bitirdi. Jo ailesinden ve arkadaşarından söz ederken gözleri dolmuştu. S'nin onun bu halini görmesini istemediği için tekrar başını yukarı kaldırdı ve yıldızları izlemeye başladı. Bir süre sessizce yıldızları izledikten sonra bu sessizliği S bozdu ve konuşmaya başladı..


Rp out : Geç yazdığım için pardon defne.

Serenity ayağa kalktı ve sinirle yürümeye başladı.Johanna tedirginleşmişti,S bunu en son yaptığında alnındaki hilal yabaya dönüşmüş,gerçekten Poseidon'un kuvveti bütün dünyada hissedilmişti.
"Sorun Dylan.Ben Nyx'in Çaylaklarındanım ve Karanlık'a,Kalona'ya karşı okuldaki olaylarda bile hep en önde fırlayanlardanım!Ve şimdi ben karanlık bir çaylağa ne hissettiğimi bile bilmiyorum Johanna..Bu benim için en büyük utanç.."dedi sesi titreyerek.Jo arkadaşının gerçekten kötü olduğunu anlamıştı ayağa kalkıp Serenity'e sarılmak istedi ama Serenity durdurdu.
"Ayrıca Dylan Karanlık Çaylaklar arasında çok popüler.Eğer birgün savaş çıkarsa ne olacak.."dedi ve olduğu yere oturup başını ellerinin arasına aldı..



Notız:Geç yazdığım için çok üzgünüm Duygu

Serenity "Sorun Dylan.Ben Nyx'in Çaylaklarındanım ve Karanlık'a,Kalona'ya karşı okuldaki olaylarda bile hep en önde fırlayanlardanım!Ve şimdi ben karanlık bir çaylağa ne hissettiğimi bile bilmiyorum Johanna..Bu benim için en büyük utanç.." dedi. Sesi titriyordu. Jo S'nin iyi olmadığını biliyordu. Onu üzgün görmeye dayanamıyor, onu üzene dersini vermek istiyordu. Ama bu durumda arkadaşına hiçbir yardımı dokunmuyordu. Jo ayağa kalkıp S'ye sarılmak onu teselli etmek ve ona bir şekilde yardım etmek istiyordu. Jo S'ye sarılmak için kalktığında S Jo'yu durdurdu ve "Ayrıca Dylan Karanlık Çaylaklar arasında çok popüler.Eğer birgün savaş çıkarsa ne olacak.." diye söyledi. Bunu soru sormaktan çok aklındaki bilinmezlikleri ifade etmek için söylemişti. S dayanamayıp olduğu yere çöktü ve başını elleri arasına aldı. Jo S'yi bu kadar çaresiz görmeye dayanamıyordu. Ona bu hissettikleri hakkında ne söyleyeceğini şaşırmıştı. S dediklerinde doğruyu söylüyordu. Ama bazen hislerin hiçbir şeyi dinlemediğini de çok iyi biliyordu Jo. Jo S'nin karşısına geçti ve o da yere çöktü. S'nin ellerini tutup, kendisine bakmasını sağladı ve " S kötü durumda olduğunun farkındayım. Dylan'dan hoşlandığın için kendini suçluyorsun. Bu suçlamanın nedeni de Dylan'In kötü olması. Ama şunu unutmamalısın. Bazen hislerimizi biz yönetemiyoruz. Kendiliğinden oluşuyor herşey ve buna engelde olamıyoruz. Kendini bu durumda çaresiz hissetmemelissin. Sadece Dylan'a karşı ne hissettiğine odaklan. Onun bir anlığına kötü olmadığını düşün. Eğer ondan gerçekten hoşlanıyorsan o kötü olsa bile aranızdaki sorunlar, kafandaki karışıklıklar zamanla çözülücektir. " dedi. Jo bunları teker teker ve net bir biçimde söylemişti. S'ye cesaret vermek istiyor, en azından Jo'nun yanında olduğunu bilmesini istiyordu. S bir süre sessiz kaldıktan sonra Jo'ya baktı. Jo'nun kendisi için üzüldüğünü biliyordu. Birbirlerini çok iyi tanıyor ve verecekleri tepkileri iyi biliyorlardı. Ama asıl olarak S Jo'nun onun için hrşeyi yapabileceğinin farkındaydı. Ardından S daha fazla Jo'yu merakta bırakmamak için konuşmaya başladı..

Not : Önemli değil canım.

Konu Kilit.