Erin Bates
Yüksek Modaretör/ 4. Sınıf Çaylak / Karanlık Kız
En Belirgin Özelliği : Tatlılığım ve gülümsemem ^^
Kediniz : Beelzebub~ İkizimle kedimiz *]
Nerden : House Of Night ~ Tulsa
Mesaj Sayısı : 912
Kayıt tarihi : 19/01/10
Rpg Gücü
 Rp Puanı: 96
 Uyarı Seviyesi: +0
 |  Konu: Cheriour&Avria Bölüm 3  Salı Mart 02, 2010 8:15 pm | |
| İkiside kulaklarını sağır edecek kadar yüksek bir sesle uyandılar.Cheriour , Avria'nın elini tuttu."Bu Gaap , Prens Fornellus'un veziri.Sanırım bizi öldürmeye geldiler."
Avria " Ne yapacağız? " dedi.Sesini kontrol edemiyordu.Kaçmak istiyordu.Normal olmak istiyordu . O bunları düşünürken birden Cheriour'un yüzündeki ifade değişti.Korku yoktu.Cheriour sadece sinsice gülümsüyordu..Ellerini Avria'ya çevirdi.Avria ne olduğunu anlamamıştı, birden kendini Cheriour'un kolları arasında ve bağlı bi şekilde buldu.
Cheriour dışarı adım attı.Gururlu bir gülümsemeyle konuşmaya başladı .
" Gaap . Sanırım delirdiniz . O bir ateş meleği ve çok tehlikeli.Ona bu şekilde yaklaşmamalısın . Tek bir düşüncesiyle hepinizi yakabilir ama şanslısınız ki onu tutabilecek tek kişi benim.Biraz tatlı dil ve yalanla her saf kızı kandırabilirsin . " dedi .Yüzünde hainlik vardı. Avria üstüne bi ağırlık çöktüğünü hissetti.Cheriour onu kandırmıştı.Onunla oynamak hoşuna gitmişti.Avria kendini çok saf hissediyordu.Baştan beri bilmeliydi.Cheriour onu asla sevmezdi.Avria kendine hep güçlü olduğunu söylerdi . Fakat değildi.En kötüsüde Cheriour bunları söylerken Avria hıçkırıklara boğuldu.Herkesten nefret ediyordu.Şimdi ne yapacaktı ?
O sırada Lepha Avria'ya yaklaştı.Saçları yoktu.O hain cadalozun hiçbir güzelliği kalmamıştı.
Lepha cebinden bir bıçak çıkardı.Avria öleceğini düşündü - ki ölsede pek bişey farketmezdi - Lepha bıçağı göğsünde gezdirdi.Daha sonra kolyesini kopardı ve o iğrenç kahkahasıyla bütün ormanı inletti.En iğneleyici ses tonuyla " Onu götürün . Fornellus küçük ateş meleğini istiyor.Bu gece onunla oynayacak . " dedi .
Cheriour ne yapacağını bilmiyordu.Onlardan kurtulmak için yalan söylemişti.Avria'yı çok seviyordu ve hep sevecekti.Yaptığı en zor şeydi bu . Dayanmalıydı.Gök Tanrılarını toplayıp Avria'yı kurtaracaktı.Asıl sorun Gök Tanrıları Cheriour'a inanacakmıydı ? Şimdi bunu düşünmemeliydi.Gaap'in baş savaşçısı Nisroc'a döndü . " Biraz dinlenmeliyim daha sonra size katılırım " dedi . Nisroc " Tamam Cheriour . Erken gel . Fornellus işi bitince seni ödüllendirecektir. " diyerek uzaklaştı.
Avria Gaap'in kolları arasındaydı.Gaap çok güzel bir varlıktı.Çok garip kokuyordu.Kolları çok güçlüydü.İstese Avria'yı öldürebilirdi.Bu düşünce Avria'nın titremesine sebep oldu .
Avria ona ne yapılıcağını bilmiyordu.Tek yaptığı şey Cheriour'u düşünmek ve ağlamaktı.O bu dünyadaki en güzel yaratıktı.Demek ki baştan beri hepsi bir tuzaktı.Cheriour onu peşinden getirmişti daha sonra onu sevdiğini söylemişti.Fornellus'un sarayına doğru ilerlerken durdular.Gaap Avria'yı yere bıraktı. " Küçük melek , sakın iplerini çözmeyi deneme çünkü Cheriour çok güçlüdür.Kendi ateşinde kavrulmak istemezsin . " dedi ve adamlarıyla beslenmek için uzaklaştılar . Sadece Cheriour , Avria ve Lepha kalmıştı. Avria yere bakıyordu.Utanıyordu.Cheriour ise Avria'ya bakıyordu.Lepha varken ona birşey söyleyemezdi.Gözlerine bakmasını umuyordu.Böylelikle doğruyu anlatmaya çalışabilirdi ama herşey çok daha kötü bir hal aldı . Lepha , Cheriour'u tuttu ve öpmeye başladı.Hiç durmuyordu . Avria'nın tersine çok vahşiydi. Cheriour onu itsede Lepha geri çekilmiyordu.Avria sinirle baktı." Ahh . Lepha . O iğrenç kel kafanla hala seksi olduğunu mu düşünüyorsun ? " . Lepha'yla uğraşmak istiyordu . Nasıl olsa kaybedecek birşeyi yoktu.Lepha güldü ve tıslayarak " Fornellus bana söz verdi . Seninle işi bitince benimle olacaksın ve inan bana , kafanın kel olması en çok istediğin şey olacak.Ben intikamı soğukken severim tatlım . " Avria ne diyeceğini bilmiyordu.Hangisi daha güzeldi acaba ? Fornellus mu Lepha mı? Aa doğru ikisi birden onunla uğraşacaktı.Cheriour'a baktı.Gözlerinde pişmanlık vardı.Olmalıydı . " Seni asla affetmeyeceğim . Nasıl bu kadar adi olabildin ? " Cheriour konuşmak zorunda hissetti ama yapamadı.Lepha gidip Avria'ya bir tokat attı.Avria sinirlenmişti ama yapabileceği hiçbirşey yoktu.Lepha'nın suratına tükürdü . Lepha bu sefer bıçağı tekrar çıkardı . " Çok sevgili Fornellus seni suratında bir yara iziyle görse fena olmaz " dedi ve bıçakla Avria'nın yanağını çizmeye başladı.Avria çığlık atıyordu . Cheriour dayanamadı . Lephayı tuttu ve ittirdi . Avria'nın iplerini çözdü. Lepha ellerini iki yana açtı . İki meleğini çağıracaktı . Sessizce fısıldadı " Ey kutsal Sofiel ve Ramona . Bana gelin . Efendiniz Lepha'yı koruyun . " Cheriour güldü . Sadece güldü ve oda ruhlara seslendi . " Ey kutsal Och ve Manakel . Bana gelin . Efendiniz Cheriour'u koruyun . Ve ey kutsal melek Manu . Kaderi değiştirmeni istiyorum . Bana gel . " Avria nereye kaçacaktı ? Ne yapacaktı . Birden 5 ruh geldi . Sofiel , Och'a saldırdı . Ramona ise Manakel'e saldırdı.Felaket bir ses çıkıyordu . Manu ise savaşı kaydediyor ve ortada duruyordu.Cheriour Avria'yı kurtarmıştı.Avria'da onu kurtarmalıydı . Her ne olursa olsun . Ellerini iki yana açtı . Cheriour Avria'ya fısıldadı . " Ateş Tanrıçası Vesta'yı çağırmalısın . " Avria bağırarak " Ey tanrıçam Vesta . Ateşin gücü adına size ihtiyacım var . "
Vesta kırmızı bir ışıkla geldi . " Ey çocuklarım , tanrıça taraf tutmaz ve savaşmaz ama size yardım edebilirim . " Ey 4.melek Fabriel . Bu iki aşığı buradan güvenli biryere gönder . Ve onlara huzur ver .Ruhlar kendi dünyanıza dönün ve birdaha çıkmayın . Ey meleklerim , Lepha'yı ait olduğu yere Fornellus'un yanına gönderin . "
Cheriour ve Avria kendilerini bi ormanda buldular . Cheriour , Avria'ya baktı . " Özür dilerim aşkım . Bunu yapmak zorunda hissettim ama söylediklerimde ciddi değildim . Seni çok seviyorum.Bu hiç değişmedi ve seni asla tuzağa düşürmeye çalışmadım. " Avria yine ağlıyordu. " Bak Cheriour . Sana inanmak istiyorum ama ayrı olsak daha iyi . İkimizde tehlikeliyiz . Biz birbirimize göre değiliz . "
Cheriour'un canı acımıştı.Bir ateş meleği - geleceğin tanrıçası - cezalandırılmış bir melekle beraber olamazdı . Cheriour kendini çok bencil hissetti ama Avria'yı istiyordu . " Öyleyse benimle gel . Seni biryere götüreceğim " dedi . Avria'yı kucağına aldı ve koşmaya başladı.Uzun bir süre koştu daha sonra Avira'yı bıraktı." Yurkemi neredesin ? " diye bağırdı.Bir ışık geldi . Cheriour , Avria'yı kolundan tutup ışığı takip etti. En son yeraltına indiler . Avria " Neler olduğunu söylermisin Cheriour ? " dedi . Cheriour " Sadece ne dersem onu yap ve Yurkemi'nin önünde diz çök . " dedi . İlerlediler . En son büyük kapı açıldı . En fazla 30 yaşında gösteren bir kadın onları karşıladı . Kadın bembeyaz giyinmişti . Avria'ya siyah bir elbise , Cheriour'ada siyah bir pantolon uzattı . " Siz günahkarlar , Yurkemi sizi temizledikten sonra beyaz giymeye hak kazanacaksınız . " dedi . Onları büyük salona götürdü . Yeraltı tamamen beyazdı . Ordaki tek siyahlık Avria ve Cheriour'du . Son kapı açılınca 40 yaşlarında mükemmel bir kadın karşılarına çıktı . Bu Yurkemi'ydi.Saçları altın sarısıydı.Yeşil gözleri Avria'nınkilerden daha koyuydu.Kadın ellerini Avria'nın saçlarında gezdirdi.Sonra Cheriour'a yaklaştı. " Buraya neden geldiğini görebiliyorum , çocuk . Yeminini söyle , daha sonra meleğin yeminini kabul ederse , sizi temizleyeceğim . Yurkemi'nin koruması altında olacaksınız . " Cheriour kafasını salladı . Yurkemi, Cheriour ve Avria'yı odaya götürdü .Bu oda beyaz değil , kırmızıydı . Yurkemi , Avria'ya beyaz bir elbise verdi . Avria elbiseyi giydi . Cheriour ona bakıyordu . Elini tuttu ve " Ey melekler huzurunuzdayım . Bu kutsal odada , bu güzel kadınla birlikteyim.Onun bal rengi saçlarını , yeşil gözlerini ve şarap kadar tatlı dudaklarını seviyorum.Ey Avria ; senin güzel gülüşünü , sabrını , kıpkırmızı yanaklarını , gözyaşlarını seviyorum . Ateş meleğim . Burda tüm tanrıların önünde sana söz veriyorum . Yeminimi kabul edersen ; hissettiklerini hissedeceğim , hep seninle olacağım . Mutluluğunda gülümseyeceğim ve ölümünle öleceğim . Sen ateş meleği .. Sonsuza kadar benim olurmusun ? "
Avria öne doğru bir adım attı . Yanlış birşey söylemekten korkuyordu ama Vesta'yı yanında hissetti . Kendine güveni gelmişti . " Cheriour ! Yaptığı suçtan cezalandırılmış melek . Suçunun büyüklüğü , kalbindeki sevgi kadar büyük değil . Tüm meleklerin önünde artık aydınlık tarafta olacağına , karanlığa geçmeyeceğine inandığımı söylüyorum . Bundan sonra senin suçun benim suçumdur.Açık renkli saçlarını , beni hapseden yeşil gözlerini , her zaman beni kendine çeken nefesini seviyorum . Ukala tavırlarını , bana bakışını , soğukluğunu , gülüşünü seviyorum. Seni seviyorum . Tüm tanrıların önünde yeminini kabul ediyorum . Artık sen cezalandırılmış değilsin . Gök tanrıları adına sana söylüyorum ; sen ve ben aydınlıktayız . Işık hep bizimle olacak . Hissettiklerini hissedeceğim, hep seninle olacağım . Mutluluğunda gülümseyeceğim ve ölümünle öleceğim . Sonsuza kadar seninleyim . "
| |
|
Misafir
Misafir
| |
